ÇİN SEDDİ ( ÇİN- PEKİN-BEİJİNG ) ( DÜNYANIN YENİ YEDİ HARİKASI DİZİSİ-3 ) – EMEL FIRATLI
ÇİN SEDDİ (ÇİN-PEKİN-BEİJİNG ) – ( DÜNYANIN YENİ YEDİ HARİKASI DİZİSİ-3 )- EMEL FIRATLI
Çocukluğumda, okuduğum romanlardan etkilenerek gitmek istediğim ve hakkında hayaller kurduğum yerlerden biriydi “Çin Seddi”. Hayallerimi ve heyecanımı boşa çıkarmadı, gerçekten de gezerken çok etkilendim. “Yeni Yedi Harika” dan biri olmayı sonuna kadar hak ediyor. Bu ünvanı 2007 yılında kazandı, Dünya Miras Listesine alınması da 1987 yılında olmuştur.
Gelelim yapımı 2000 yıldan daha öncesine dayanan duvarın hikayesine. Ertuğrul Fıratlı’nın “Terracotta Askerleri” yazısında anlattığı gibi aslında Çin’de ayrı ayrı hüküm süren pek çok hanedanlık mevcuttu ve bunlar birbirlerine veya diğer dış güçlere karşı savunma amaçlı duvarlar inşa etmişlerdi. 13 yaşında Qin Hanedanlığının başına geçen; Qin Shi Huang ( M.Ö 221-207 ) hanedanlıkları birleştirmeyi başarmış, ilk imparator olarak da büyük işlere imza
atmıştır. “Terracotta Askerleri” nin yanı sıra parça parça olan savunma duvarlarının birleştirilmesi emrini vererek “Çin Seddi” nin yapımının temelleri atılmıştır. Çin’e adını da veren hanedanlığın güçlü imparatoru önce, kuzeyden gelecek Hun Devleti’nin saldırılarından korunmak için, kuzeydeki; Qin, Zhao ve Yan hanedanlıklarının mevcut duvarlarını birleştirerek işe başlamıştır.
Aslında duvar, bundan sonra birkaç hanedanlık zamanında da yapılmaya devam edilmiştir.(Qin Hanedanı, Han Hanedanı, Ming Hanedanı gibi ) Daha doğrusu eklemeler, genişletmeler, yenilemeler dolayısıyla üzerinde hep uğraşılmıştır. Mesela Çin Halk Cumhuriyeti döneminde, 1957 yılında Mao Zedong zamanında Badaling Seddi yeniden inşa edilmiştir. Turizm açısından büyük önemi nedeniyle de hala restorasyonlar devam etmektedir. Ancak duvarın en etkin ve çok yapıldığı dönem Ming Hanedanlığına denk gelmektedir. Turistlerin en çok rağbet ettiği ve Pekin’e 4 km. uzaklıkta olan “Badaling” bölümü de aynı hanedanlık zamanında yapılmıştır.
Her yıl 10 milyondan fazla insanın ziyaret ettiği seddin uzunluğu 2009 yılında açıklanan resmi rakamlara göre; 8851 km. dir. Ancak yine 2012 yılında yapılan çalışmalar sonucu açıklanan resmi rakamlara göre; binlerce yılı bulan yapım aşamaları nedeniyle bu duvarın uzunluğunun 21.196 km.yi bulduğu sanılmaktadır.
Maalesef duvarın her yeri aynı sağlamlıkta olmayıp, zamanın ve doğanın özellikle de erezyonun etkilemesi sonucu çok kötü durumda olan ve bir müddet sonra yıkılacak bölümler de bulunmaktadır.
Çin Seddinin üzerinde, belirli aralıklarla ( yaklaşık 200 metrede bir ) gözetleme kuleleri bulunmakltadır. Toplam 25.000 kadar gözetleme kulesi olduğu söylenmekte. Fotoğrafta da görüleceği üzere belli aralıklarla dizilmiş bu
kuleler hem gözetleme hem de haberleşme için kullanılmış. Aynı zamanda bu kulelerde görevli askerlerin yaşam alanlarını da oluşturmuş. Genellikle alt kısımları yiyecek ve silah deposu olarak kullanılmış. Anlatıldığına göre bu kuleler arasındaki haberleşme için duman kullanılmış ve farklı işaret dili de geliştirilmiş. Örneğin dışardan gelen bir askeri güç olduğunda sayıyı anlatabilmek amacıyla bir veya birkaç ateş yakılarak haber verilmekteymiş.
Kuleler, hep aynı tarz olmayıp farklılık göstermekteler. Genellikle yükseklikleri 3 ila 5 metre arasında değişmekte, genişlikleri de en 5- 10 metre civarında olmaktadır.
Yapımında tamamen insan gücünden faydalanılan, tuğla ve granitten inşa edilen bu duvar hakkında pek çok efsaneler de anlatılmaktadır. İnşasında daha çok esirlerin, askerlerin ve yerel halkın çalıştırıldığı ve yapımının binlerce yıl sürdüğü böyle bir eser hakkında pek çok efsanenin olması da kaçınılmazdır.
Yapımı sırasında daha önce söylediğim gibi pek çok asker, esir ve yerli halk çalıştırılmış. Binlerce süren bu seddin yapımı sırasında doğal olarak da binlerce insan yaşamını yitirmiş. Anlatıldığına göre de bu ölenler duvar altına gömülmüş bu yüzden de “dünyanın en uzun mezarlığı” olarak anılmakta.
Anlatılan efsanelerden en fazla bilineni, Çinlilerin geleneksel şarkı, hikaye ve operalarına konu olan ve bir kadına ait olan hikaye. Söylenceye göre; Qin Hanedanlığı sırasında Meng Jiangnu adlı kadının kocası Fan Qiliang, görevli kişiler tarafından yakalanıp duvar çalıştırılmak üzere götürülür. Kocasından uzun süre haber alamayan kadın, onu aramak için yola çıkar fakat öldüğünü anlar va duvar dibinde ağlamaya başlar. O kadar çok ağlar ki, onun sesinden ve göz yaşlarından seddin bir kısmı çöker ve kocasının kemiklerini bulup gömer. Daha bunun gibi pek çok efsane oluşturulmuştur binlerce yıl içinde. Yine çok bilinen bir başka efsaneye göre de; bir ejderha seddin yapımı sırasında iz bırakmış ve bu izlerin üzerinden gidilerek Çin Seddi inşa edilmiş.
( Bu fotoğraflar Çin Seddi girişinde sergilenen saltanat araba örnekleri )
Çin Seddi’nin en çok ziyaret edilen kısmı; Ming Hanedanlığı zamanında inşa edilen ve Pekin’in kuzeyinde bulunan ( Pekin’e yaklaşık 1,5 saatlik mesafede) toplam 628 km. lik kısımdır. Bu seddin bölümleri;
*Badaling
*Juyongguan
*Huanghuacheng
*Jiankou
*Mutianyu
*Gubeikou
*Jinshanling
*Simatai
*Huangyaguan
olarak adlandırılmaktadır. Bunlardan Mutianyu va Badaling restore edildiklerinden; çocuk, yaşlı ve engelliler için uygun olduğundan en çok tercih edilenlerdir. Fakat turistlerin % 70 i Badaling’i ziyaret etmektedir.
Hemen belirtmek gerekiyor ki; rota sadece düz yoldan ibaret olmayıp inişli çıkışlı pek çok merdiven de bulunuyor ama manzara eşliğinde, tarihi soluyarak yapacağınız yürüyüşe değiyor. Bir de isterseniz hatıra olarak önüne adınızın yazıldığı madalyayı alabiliyorsunuz. Benim madalyam muayenehanemin duvarını süslüyor.
Önemli bir not; Çin Seddi’nin uzaydan, aydan görüldüğü gerçek değil maalesef.
(Çin Seddi turu tamamlanmış, madalya alınmış )
Dünyanın her yerinde olduğu gibi burada da insanlar, korkuluklara kilit takıp dileklerde bulunmuşlar;
Sadece turistler değil yerlilerde mekanın keyfini çıkarıyordu;
Çin Seddi ile ilgili bir askerin gözünden, sayın Kadri Pamukoğlu tarafından yapılan ilginç ve farklı yorumu teşekkürlerimi sunarak eklemek istiyorum;
Emel hanım, Çin Seddinin yapılış amacı ile naçizane düşüncelerim aşağıdadır. Gerekçelerini de yazdığımdan dolayı biraz uzun oldu.Aslında bunu şekillerle ifade etmek çok daha kolay, bir sonrakinde böyle yaparım. Aksi düşüncede olanlar var ise, onlarında düşüncelerinden yararlanmak isterim.
BENİM DEĞERLENDİRMEM
Çin Seddi ile ilgili hepimize öğretilen husus, Türklerin istilasına karşı korunmak amacıyla yapıldığıdır. Bu konuda tarih kitaplarında, okul kitaplarında hep bu şekilde anlatılmaktadır. Ben de öyle sanıyordum. Ancak 2008 yılında toplantı amacıyla bulunduğum Çin’de, Çin Sed’dine gitme ve görme hatta yaklaşık 1.000 basamaktan oluşan zirvesine çıkma fırsatına da sahip oldum. Zirveden önlü arkalı uçsuz bucaksız giden Çin Sed’dinin özellikle çok zor ve sarp araziler üzerinden de geçtiğini görünce, yapılış amacı ile ilgili fikrimi tamamen değiştrdim ve bu bilginin yanlış olduğunu değerlendirdim.
Değerlendirmek için bu konuda çok bir tarih bilgisine veya o zamanın koşullarının bilinmesine gerek yoktur, çok basit bir şekilde mantık süzgecinden geçirmek yeterlidir.
Sed’din geçtiği bölgeleri ; düz ovalık bölgeler ve sarp yamaçlar-dağlar-tepeler olmak üzere iki kısıma ayırabiliriz.
1. Sadece kule gibi yerlerde 10-12 metre, diğer ova gibi düzlüklerde yükseklikleri 4-6 metreolan duvarları, aşmak bir ORDU için oldukça kolaydır.
2. Duvar üzerinde askerlerin burayı savunacak yeteri sayıda gücü burada tutmaları mümkün değildir. Çünkü surlar üzerindeki askerler genişliği 5 metre gibi yerden savunma yapacak iken, bu askerlerin karşılarında derinliği yüzlerce metre olan ordu ile savaşması imkansızıdır. Surlar üzerindeki sayıca az askerlere destek olmak için sur gerisinden sur’a çıkacak hiçbir merdiven,basamak vb yoktur. Olanlara arasında da çok mesafeler vardır.
3. Yine aynı şekilde; duvarın büyük bir bölümü, sarp ve maki-ağaç-kayalık gibi aşılması çok zor araziler üzerinden geçmektedir. Spor giyimli ve eğitimli bir dağcının bile zorlukla tırmanacağı bu bölgelerde, tam teçhizatlı, zırhlı giysiler ile kuşanmış askerlerden oluşan ordunun askerlerinin bir adım dahi atması asla mümkün değildir.
4. Gerçekten savunma amaçlı olsa idi, öncelikle ovalarda inşa yapılır, zaman ve insan/malzeme kaynağı bulundukça diğer arada boşluk oluşturan bu sarp üzerindeki inşaat tamamlanırdı. Bu da yapılmamış, inşaat bulunulan bölgeye bakılmaksızın sıralı devam etmiştir.
O zaman böylesine sarp bölgelere yapılmasının başka amaçları olmalıdır.
İçeriden dışarıya kaçışların önlenmesi de bir neden olabilir ama bu kadar devasa ve düzgün yapı yapılacağına ve bunun için bu kadar zaman/emek ve çaba harcanacağına, günümüzdeki bazı sınır engellerinde olduğu gibi, sadece 1 metre genişliğinde , 6-7 metre yüksekliğinde duvarın yapılması yeterli olacaktı. O zaman, bu da yapılış amaçlarından biri değil, demek ki..
Ve de diğer bir husus, burada çalıştırılan insanların cezalandırılması amacıyla yapıldığıdır. Burada çalışan insanın sadece cezalandırmak için böylesine anlamsız işte çalıştırılması yerine katma değer yaratacak işlerde/tarımda, pirinç tarlalarında çalıştırılması daha mantıklı değil mi? En azından üretim yaparlar.
Yıllarca hükümdarlık yöneten imparator ve yönetiminin bunları düşünemeyecek kadar akıllı olmadığını söylemek elbette mümkün değildir. O halde, neden çoğu kişiler tarafından iddia edildiği şekilde, yukarıdaki anlamsız gerekçelerden dolayı yıllar boyu bu kadar emek/çaba/insan kaynağını harcamışlar.
Bana göre, böylesine bir şaheserin yaratılmasında tek bir amaç vardır. O da kendilerine yapılacak istilaları önlemek değil kendilerinin yapacağı istilaları için Çin Seddini güvenli bir intikal yolu olarak kullanmalarıdır. Yolların genişliği ve düzgünlüğü askeri birliklerin intikali için çok uygundur.
Kadri Pamukoglu