GAGAUZYA ( MOLDOVA ) – EMEL FIRATLI
GAGAUZYA ( MOLDOVA )- EMEL FIRATLI
Ramazan bayramını değerlendirerek, toplam beş gün ayırdığımız Moldova gezimizin, heyecanla beklediğim etaplarından biri Gagauzya idi. Ortodoks Hristiyan olan Gagauz kardeşlerimizin, yaşamı, dilleri, kıyafetleri, dünya görüşleri benim için daha doğrusu Gezgin Yüzler grubu için merak konusuydu.
Gezimizin ikinci günü öğleden önce; Milestii Mici şarap mahzenleri turuna, sonrasını ise Gagauzya turuna ayırdık. Çok zevkli geçen mahzen turu sonrası karayolu ile yaklaşık 130 km. olan Gagauzya’nın başkenti Komrat’a doğru yola çıktık.
Gagauzya; Moldova’nın güney bölgesinde olup sınır girişinde “Gagauziya Komrat Dolayı” yazısı ile birlikte; bayrağı ve amblemi ile bizleri karşılıyor. (bu yeni bayrakları daha öncekinde kurt amblemi vardı ) Kaynakların ve Avdarma Gagauz köyü müze görevlisinin anlattıklarına göre; kökenleri, Oğuz Türkleri olup Orta Asya’dan Altaylardan 11. Yy. da kuzey yönünden buralara gelmişlerdir.
Osmanlı döneminden sonra Romanya’ya bağlı olan bu bölge 2. Dünya savaşının arkasından Sovyetler’in işgaline uğruyor. Sovyetler Birliğinin dağılması ile; Moldova 1991 yılında bağımsızlığını kazanıyor. Gagauzya’nın özerkliğini kazanması ise 1994 yılında oluyor. “Gagauz Yeri Özerk Cumhuriyeti’nde; Gagauz’ca, Rus’ça ve Moldova’ca resmi dilleri konuşulmakta olup kendilerine ait; bayrakları, marşları, kanunları bulunmaktadır. Gagauzya Halk Meclisinde 35 milletvekili görev yapmaktadır ve şimdiki Türk kadın başbakanı; İrina Vlah’tır.
Gezimize Komrat’ın meydanından ve meydandaki Saint John Kilisesinden başladık. Şansımıza o gün toplu vaftiz töreni vardı ve ben o törenden bir video paylaşmak istiyorum;
Törenleri izledikten ve kiliseyi fotoğrafladıktan sonra, rehberimiz Natalia hanım, bizleri Gagauz Dina hanım ile tanıştırabileceğini söyleyince çok sevindik ve torununun vaftiz törenine katılmış olan Dina hanımı kilisenin yanındaki parkta oyalanarak bekledik.
Çok güzel Türkçe konuşan, güler yüzlü Dina hanım, bizleri çok sıcak karşıladı. Hep beraber parkın yanındaki restoranta geçtik, zaten saat 14 olmuş ve iyice acıkmıştık. Moldova mutfağının olmazsa olmazı mamaliga eşliğindeki yemeğimiz sonrası artık arkadaşlığımızı ilerlettiğimiz Dina hanım ile birlikte, Komrat gezimize başladık.
İlk önce, 1998 yılında TİKA tarafından kurulan, Mustafa Kemal Atatürk Kütüphanesine gittik. Ama maalesef bayram dolayısıyla kapalıydı. Çok istememize rağmen gezemedik. Kütüphane hakkında bazı bilgileri Dina hanımdan aldık. Zengin kitap içeriği olduğunu, masraflarının TİKA tarafından karşılandığı Türkçe dil kurslarının verildiğini sevinerek öğrendik. Dışarıdan kütüphanenin ve Atatürk’ün büstünün fotoğraflarını çektik. Kütüphaneye çok yakın kültür evinden sonra Gagauzya Parlamento binası ve önündeki Lenin anıtına sıra geldi.
Daha sonra onların gururu olan ve Türkiye’de denkliği kabul edilen Komrat üniversitesini ziyaret ettik. Açılış tarihi 1991 olan üniversitenin kuruluşunda; Süleyman Demirel’in çok katkıları olmuş. Sadece üniversite değil; barış görüşmeleri sırasındaki katkıları ve şehrin su ihtiyacının karşılanması için yaptığı yardımlar unutulmamış. Kendisini çok seviyorlar ve üniversite bahçesinde bir büstü bulunmaktadır. Ayrıca; Aleksadr Puşkin, Haydar Aliyev, Nursultan
Nazarbayev, Mihail Eminescu, Dimitriy Karaçoban, Dimitri Kantemir, Nicolay Baboğlu, Gavril Gaydarcı, Dionis Tanasoğlu, Mariya Maruneviç ( Mariya Maruneviç adına TİKA tarafından, Komrat’ta bilim ve araştırma merkezi açılmıştır.) Üniversite’nin özellikle İngiliz dili ve edebiyatı ile Rus dili ve edebiyatı bölümleri ilgi görmektedir.Ayrıca Hukuk Fakültesi ve Ziraat Fakültesi de üniversite bünyesinde bulunmaktadır.
Komrat sokaklarında yürürken çektiğim bazı Gagauz evlerinden örnekler ve çarşısından resimler paylaşmak
istiyorum. Aşağıdaki anıt bize ilginç geldi: Sovyetler Birliğine dönüş özlemi çekenlerce başlatılan, ama yönetimin izin vermemesi üzerine yarım kalan bir anıt imiş.
Daha sonra Komrat’ın Etnografya ve Doğa Tarihi Müzesini ziyaret ettik. Burada da yine çok iyi karşılanarak, Gagauzların kültürleri, yaşam biçimleri, tarihleri, kılık kıyafetleri vb. hakkında pek çok bilgi sahibi olduk.
Müzenin kuruluş yılı; 1969 olup, ilk direktörü ;Anatoliy Marinov’dur. Müzede yaklaşık 55 bin eser bulunmaktadır. Mihail Çakir ( 1861-1938) tarafından Gagauz Türkleri için çevrilen incil, önemli eserlerden biridir. Gagauz müzik aletleri ve geleneksel kıyafetleri çok ilgi çekicidir.
Bölgeye has bazı calılardan örneklerin de sergilendiği başka bir bölüm de bulunmaktadır.
En son paylaştığım fotoğraf ise müzenin önünde Afganistan’da savaşan kahramanların anısına dikilmiş.Onların güzel Türkçelerinden de birkaç örnek paylaşmak istiyorum;
Dina hanımın önerisi ile ve Gagauzları biraz daha fazla tanımak amacıyla Avdarma Gagauz köyüne gitmeye karar verdik. Zaten arasının 19 km. ve yolun iyi olduğunu öğrenip yola düştük. Bu köy gerçekten görülmeye değer ve anlatılacak çok şey var. Zaten bu köy ayrı bir başlık altında anlatılmayı hak ediyor. Avdarma Köyü yazısını Ünsal Aktaş kaleme aldı.
Yazımı güzel bir Gagauz türküsü ile bitirmek istiyorum.