KIRKINDAN SONRA COŞAN, YAŞLANDIKÇA VERİMLİLİĞİ ARTAN GÜZEL AĞAÇ VE ONUN ŞURUBU AKÇAAĞAÇ ŞURUBU ( MAPLE SYRUP ) (ÇINAR ŞURUBU) – GEZGİN YÜZLER GRUBU
KIRKINDAN SONRA COŞAN, YAŞLANDIKÇA VERİMLİLİĞİ ARTAN GÜZEL AĞAÇ VE ONUN ŞURUBU
AKÇAAĞAÇ ŞURUBU ( MAPLE SYRUP ) (ÇINAR ŞURUBU) – GEZGİN YÜZLER GRUBU
Son zamanlarda doğallığından dolayı sıkça adını duymaya başladığımız akçaağaç şurubu hakkında epey ilginç bilgiyi Kanada gezimiz esnasında edindik çünkü Kanada bu şurubun dünyadaki birinci üreticisi. Kanada yerlilerinin tüm dünyaya hediye ettiği güzel ve doğal bir besin maddesi.
Kanada ve özellikle Quebec, dünyanın en büyük şurup üreticisi olup toplam üretimin % 72 si bu ülke tarafından karşılanmaktadır. ABD ( özellikle Belmont ve New Hampshire eyaletlerinde) %5, en son Japonya ve Güney Kore daha az oranda üretime katılıyorlar. Bu güzel ve tatlı besini en çok Japonlar seviyorlar, ürettikleri miktar kendilerine yetmediğinden, Kanada’dan satın alıyorlar. Yine diğer üreticilerden ABD de önemli alıcılardan biridir. Dünyada 50 ülkeye ihracat yapılmaktaymış.
Akçaağaç; “Sapindaceae” familyasındandır ve bilimsel adı; “Acer” dir. Dünya genelinde 200 çeşit akçaağaç bulunmaktadır. Soğuğa dayanıklı olan bu ağaç türü, sıcak ve kuru havayı pek sevmemektedir. En sık yetiştiği yerler; Kuzey Amerika ile Asya, Avrupa ve Afrika’nın kuzeyleridir. Ülkemizde yaklaşık 10 çeşit akçaağaç bulunmaktadır ve bunlar daha çok Karadeniz, Marmara, Ege ve Trakya bölgelerinde yaşamaktadırlar. Ülkemizde şurup imalatı yapılmamaktadır.
Biz, Quebec de üretim yapan firmalardan birini ( Chez Dany )ziyaret ettik ve bize hem ağaç hem de şurup üretimi konusunda bilgiler verip, tadım da yaptırdılar.
Biraz sonra anlatacağımız yöntemle ilk üretimi Kanada yerlileri yapmışlar. Onlardan Fransızlar öğrenmişler, daha sonra da tüm dünyaya yayılmış. Ancak geleneksel üretim metoduna geçmeden önce Akçaağaç hakkında bazı ilginç bilgiler vermek istiyoruz.
Ağaç 40 yaşından itibaren macun üretmeye başlıyor ve 400 yaşına kadar üretebiliyor. Kırk yaşındaki bir ağaç, günde 5 litre macun üretebilirken, 65 yaşından itibaren bu oran günde 10-15 litreye kadar çıkıyor. 150 yıldan itibaren ise 30-35 litre kadar oluyor. Yani yaşlandıkça verim artıyor. Ancak bu sıvının % 97 si su, % 3 ü şeker içermektedir. Piyasada satılan şurubun içinde ise; % 66 oranında şeker içermesi gerekmektedir. Bunun için de kaynatma işlemine tabi tutuluyor. Bir litre şeker için; 40 litre macunun kaynatılması gerekiyor ki daha yoğunlaştırılmış hale gelebilsin. Ancak bu işlemin dereceleri var. Örneğin;
- 104 derecede kaynayınca; macun oluyor
- 112 derecede kaynayınca; bize sunumu yapılan ve fotoğraflarını paylaşacağımız macun oluşuyor
- 114 derecede kaynayınca; draje ( bonbon ) oluyor.
( kaynatma işlemi için kullanılan kazanlar)
Sezon başında daha açık renkte bir macun elde edilirken, sezon sonuna doğru macunun rengi koyulaşıp amber renkli üretim yapılıyor. İlk rekolte yani açık renkli olan daha kıymetli oluyor. Sadece Quebec te 10.000 üretici bulunmaktaymış ve bu üreticiler 2017 yılında 60 milyon litre üretim yapmışlar.
Şimdi gelelim bu doğal şekerin geleneksel üretim metoduna;
Ağacın gövdesi çivi ile deliniyor ve bu çivinin altına bir kova yerleştiriliyor. Şurup buradan aşağı doğru dökülüyor. Bir kova, bir günde dolabiliyormuş. Doldurulan bu kovalar, büyük bir fıçıya aktarılarak orman içinde götürülüyor.
(fotoğrafta görüleceği üzere) 60 lı, 70 li yıllardan sonra bu metod terk edilerek, ağaçlara uygulanan boru sistemine geçilmiş.
Şurup üretiminin sezonu oldukça kısa olup, mart ayında başlayıp nisan sonunda bitiyor. Ağaç kışın kar altında kalıyor ve soğuktan kendini korumak amacıyla bir sıvı üretiyor ve işte bu da macun oluyor.
Doğal bir besin maddesi olan akçaağaç şurubu; antioksidanlar ve mineraller açısından oldukça zengin. Özellikle; bol miktarda kalsiyum, potasyum, manganez, fosfor içeriyor. Bağışıklık sistemi üzerinde olumlu etkileri olan bu doğal gıda detoks için de çok uygun. Cilt sağlığı üzerinde olumlu etkileri vardır hatta cilde direk olarak uygulanabilmektedir.
( tadım esnasında, hazır şurubu buzlu tepsi üzerine döküyor ve tam donmadan içine çubuk saplayıp ikram ediyorlar.)
( tesisin içinde; lokanta, kafe ve satış bölümleri de bulunmaktaydı)
Kanada bayrağının simgesi olduğunu söyleyerek konuyu bitirelim.