MAURİTİUS -2 PORT LOUİS/ SSR BOTANİC GARDEN ÜNSAL AKTAŞ
MAURİTİUS-2 SİR SEEWOOSAGUR RAMGOOLAM BOTANİK BAHÇESİ ÜNSAL AKTAŞ
Gezmekten büyük keyif aldığımız ancak uçağa geç kalmamak için çok hızlı hareket ettiğimiz Botanik Bahçesinin tanıtımına geçelim. Sir Seewoosagur Ramgoolam Botanik Bahçesi, Port Louis yakınlarında Pamplemousse bölgesinde yer almaktadır.
Dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan yüzlerce endemik bitkiye ev sahipliği yapan adanın botanik bahçesi de çok önemlidir. Buraya has endemik bitkiler yanında dünyanın pek çok yerinden getirilerek yetiştirilmiş bitki ve ağaçlara da yer verilmiştir.
Bahçe 1867 yılında zamanın Fransız Valisinin gayretleriyle faaliyete geçmiştir. Dikkatleri üstünde toplayan zarif ferforje kapısı da o zamanlardan hatıradır. Sir Seewoosagur Ramgoolam, ülkenin ilk Cumhurbaşkanı olup bahçeye onun adı verilmiştir. Havaalanı da onun adını taşımaktadır. Kendisi bir Hindu göçmeni olan Sir Seewoosagur Raamgoolam, ülke 1967 yılında bağımsızlığına kavuştuğunda ilk Cumhurbaşkanı seçilmiş ve ölene kadar da görevine devam etmiştir. 1986 yılında öldüğünde bu bahçeye gömülmüştür.
(Bu ağaç, parkın en eski ve yaşlı üyesiymiş.)
( Şişe ağaçları buraya özgü imiş.)
( Yine buraya özgü baobab ağaçları ve aşağıda onun yenilebilen meyvesi)
Park bazı hayvanlara da ev sahipliği yapmaktadır.
300 yıllık geçmişe sahip bahçede özellikle dev nilüferler, baobab ağaçları ve palmiyeler olmak üzere 650 den fazla bitki ve ağaç bulunmaktadır. Ancak hepimizi en fazla etkileyen dev nilüferler oldu.
Lotusların olduğu bölüm de çok etkileyiciydi.
MÜZEYE ÇEVRİLEN ŞEKER FABRİKASI ( MUSEE STELLA MATUTINA )
Daha önce de belirttiğim üzere, ülkenin en önemli gelir kaynakları; şeker kamışı ve son yıllarda giderek artan şekilde turizmdir. Geçmişte onlar için çok önemli olan şeker kamışını turizm açısından da değerlendirmiş ve eski bir şeker
fabrikasını müze haline getirmişler. Burada şeker kamışından şeker üretiminin safhalarıyla birlikte teknolojideki gelişmeler de sömürge döneminden başlamak üzere bağımsızlık dönemine uzanacak şekilde kronolojik olarak
fotoğraf, film ve objelerle anlatılmış. Eskiden toplam 7 fabrika varmış. Günümüze bunlardan dördü ulaşabilmiş, biri de müze yapılan bu fabrika. Ayrıca burada şeker kamışından elde edilen şeker, kozmetik ve içkilerin satışı da yapılmaktaydı.
Mauritius’un en turistik noktalarından biri olan yedi renkli topraklar ve şelale tanıtımını aynı geziyi beraber yaptığımız Sıdıka Songür arkadaşımız kaleme alacağından ben yazımın sonunda insanoğlunun acımasızlığını kötü bir şekilde ortaya koyan “Dodo” kuşunun hikâyesi ile sonlandıracağım. Güvercingiller familyasına dahil olup geçmişte Mauritius’ta yaşayan, yaklaşık 1 metre boyunda ve 2o kg ağırlığında olan, uçamayan Dodo kuşu korku bilmediğinden adaya çıkan insanoğlundan zarar gelmeyeceğini sanmış ancak maalesef avlanarak, zevk için öldürülerek soyu azaltılmış, adaya çıkan insanların yanlarında getirdikleri hayvanların bu kuşların yumurtalarını yemeleri ile de soyu kurumuştur. Bugün sadece Doğa Tarihi Müzesinde hatıra olarak bir Dodo kuşunun iskeleti sergilenmektedir.