OMO VADİSİNİN KADİM HALKLARI – ( BİRİNCİ BÖLÜM ) ETİYOPYA ( ETHİOPİA ) – GEZGİN YÜZLER GRUBU – EMEL FIRATLI -ERTUĞRUL FIRATLI – ÜNSAL AKTAŞ

 

OMO VADİSİNİN KADİM HALKLARI -1. BÖLÜM   ( ETİYOPYA ) ( ETHİOPİA )                                                                               EMEL FIRATLI – ERTUĞRUL FIRATLI – ÜNSAL AKTAŞ                                                                                                                 ( GEZGİN YÜZLER GRUBU )

omo vadisi-82_640x480

Gezgin Yüzler Grubu olarak, 2020 yılının ikinci gezisini, Afrika’nın en çarpıcı, kültürel zenginlik olarak en renkli ancak bir o kadar da fakir ülkesi olan Etiyopya ya gerçekleştirdik. Özellikle Omo Vadisinin sakinleri olan ve halen geleneksel yaşamlarını bozulmadan devam ettiren kabileler, bu geziyi planlamamızın en önemli sebeplerinden biriydi. Aynı zamanda ülkenin, en eski medeniyetlerine ev sahipliği yapması, dünyanın en eski insanımsı fosillerinden biri olan “ Lucy” nin burada bulunup sergilenmesi ve bilim adamlarınca insanoğlunun dünyaya ilk yayıldığı yer olarak kabul görmesi, Afrika’nın sömürgeleştirilemeyen tek ülkesi olması, dünyaca ünlü festivallere ev sahipliği yapması ve araştırmalarımıza istinaden özellikle Omo Vadisinin doğal güzellikleri de bu isteğimizi pekiştirdi. Ülkenin, 9 önemli nokta ile Unesco Dünya Miras listesinde yer alması da bu isteğimizi haklı göstermektedir.

omo vadisi-8_640x480

omo vadisi-56_360x480

Yerel rehberimizin ifadesine göre; hem İncil’de hem de Kuran’da sözü geçen bu ülke, Hristiyanlık ile Avrupa’dan 1000 yıl önce tanışmış. İslamiyet’in bu topraklara girişi de 600 lü yıllara denk gelmektedir. İşte böylesine ilginç özelliklere sahip olan Etiyopya; AIDS, Sarı Humma gibi pek çok hastalık açısından riskli bir bölgede yer almaktadır. Aynı zamanda su sıkıntısı çekilmesi, temizlik problemi yaşanması, sinek ve sivrisineklerin yoğun olması gibi konular nedeniyle ayrıntılı bir hazırlığı zorunlu kılmaktadır.

omo vadisi-50_640x480

omo vadisi-51_640x480

Etiyopya ve başkent Addis Ababa hakkında ayrıntılı bilgileri “Addis Ababa” sunumuna bırakarak bu yazımızda sizleri, Omo Vadisinin kadim halkları ile buluşturmak istiyoruz.

Başlamadan hemen belirtmek isteriz ki; daha önce belgesellerden takip ettiğimiz, çeşitli kaynaklardan bilgi edinmemize rağmen, böylesine otantik ve bozulmamış bir yaşam tarzını, gözlerimizle görmeden önce asla tahayyül edemezdik. Kıyafetleri, takıları, yaşam tarzları, gösterileri, evleri, köyleri, bazıları bize çılgınca gelen adetleri ile gerçekten geçmişte kalmışlar, zaman orada durmuş gibi. Ancak bu renkli ve çarpıcı yaşam tarzı yanında; insanların fakirliği, çaresizliği, açlık ve pislik insanın suratına bir tokat gibi vuruyor ve sersemletiyor. O kadar çok gel-git yaşıyorsunuz ki bazen sağlıklı düşünemiyorsunuz bile.

omo vadisi-1_640x480

Bir an elektrik ve suyun olmadığı, yiyeceğe çok zor ulaşabildiğiniz, ev diye derme çatma kulübelerde yaşadığınız bir yerde olduğunuzu tahayyül edin. Öyle anlara denk geldi ki; fotoğraf çekip çekmemek arasında çok gidip geldik. Sanki o insanları taciz ediyormuş, zarar veriyormuşuz hissine kapıldık. Sizden, plastik boş su kabını alabilmek için metrelerce otobüsün arkasından koşan çocukları, yardım için herhangi bir şey uzattığınızda neredeyse ezilebileceğiniz kadar çok sayıda elin uzanıp karmaşanın yaşandığı anları unutmak mümkün değil. Dünyada mevcut olan bu denli haksızlık ve insanlar arası uçurum içinizi acıtıyor. Ama tüm bu koşullar altında, onların yüzündeki ışıltı ve gülümseme sizi şaşırtıyor. Vietnam, Laos, Nepal, Hindistan gibi pek çok ülkede yaşadığımız iç burkan bu durum, burada da bizleri düşünmeye sevk ediyor.

omo vadisi-16_640x480

Başkentin yaşam tarzı ile Omo Vadisinin yaşam tarzı arasında çok büyük fark olduğunu görüyorsunuz. Aslında kabileler arasında da bu farkı gözlemleyebiliyorsunuz. Bazılarında gerçekten zaman durmuş gibi bir yaşam söz konusu iken bazılarında da kıyafet ve yaşam tarzı olarak yenilenme ve eskiyi terk etme eğilimini görüyorsunuz. Tahminimize göre; çok değil belki 10-15 sene içinde bu görüntüler tamamen değişip sadece turistler için canlandırma yapılacağı kanaatindeyiz. Omo Vadisinde yapılan Gibe-3 barajının su tutmaya başlaması ve yakın zamanda bu bölgenin hem tarım şartlarının değişmesi hem de pek çok fabrikayı beraberinde getirecek olması bu süreci hızlandıracaktır. Onlar için bu durum iyi midir, kötü müdür yorum yapamıyoruz. Ama değişmeden gördüğümüz, yaşadığımız ve tanık olduğumuz için biz çok şanslıyız.

omo vadisi-9_640x480

OMO VADİSİ;

Addis Ababa’dan Omo Vadisine otobüs ile yapacağımız uzun yolculuk;  yolların bozuk oluşu, her an yola çıkan insan ve hayvanların varlığı ile gerçekten yorucu ancak etrafın farklı güzellikleri ile  bir o kadar heyecan vericiydi. Bu arada şoförümüzün ustalığından bahsetmemek ona haksızlık olur. Omo Vadisindeki kabile ziyaretleri için ilk hedefimiz; Arba Minch şehriydi. Daha sonra; Jinka ve Turmi şehirlerinde de konaklayarak, en güneye Kenya sınırına kadar ilerleyerek farklı kabile ziyaretlerimizi gerçekleştirdik. Başkent ile Arba Minch arası, 450 km. olup molalar ile birlikte yaklaşık 9-10 saatlik bir yolculuk gerçekleştirdik. Yolumuz üzerinde ziyaret ettiğimiz “kaya kiliseleri” ayrı bir dosya olarak anlatılmayı hak ettiğinden ayrı bir sunuma bırakıp kaldığımız yerden devam edelim.

omo vadisi-2_640x422

omo vadisi-3_640x480

omo vadisi-4_640x360

Kelime anlamı; “40 su kaynağı” olan bu güzel şehir, Kuzey Omo Vadisinde bulunmaktadır. Kültürel zenginliğinin yanında doğa güzelliği ile de sizi büyüleyecek özelliklere sahiptir. Yorucu yolculuğun sonunda kalacağımız otel olan “Emerald Resort” adeta doğanın içinde bize sunulan hediye gibiydi. Burası, Etiyopya’nın Rif Vadisinde, 1974 yılında kurulan Nechisar Ulusal Parkında yer almaktadır. Parkın sınırları içinde; Abaya ve Chamo adlı iki göl bulunmaktadır. Abaya gölü ile Chamo Gölü, kuzey- güney ekseninde yan yana yer almaktadırlar. Chamo gölü, Abaya’nın güneyinde ve Arba Minch şehrindedir.

omo vadisi-6_640x399

(Bahçemizin daimi ziyaretçileri )

omo vadisi-7_640x360

( Aşağıda, kahvenin vatanı Etiyopyada kahvenin sunum güzelliği )

omo vadisi-5_640x480

Yeni güne, Chamo Gölünde zevkli bir gezinti ile başladık. 1100 metre rakımda yer alan gölün,  en geniş yeri 3 km. olup yaklaşık 317 km. karelik bir alanı kaplamaktadır. En derin yeri 14,  ancak ortalama derinliği; 8-10 metredir. Kulfo nehri, bu göle dökülerek onu beslemektedir. İçerisinde Nil timsahları, su aygırları, pek çok balıkçıl kuşlar ve balıklar bulunmaktadır. Abaya gölü de Chamo gölü de balıkçılık için uygundur. Papirüsün gövdesinden yapılan otantik kayıklar ile yerliler balık avlamaktadır. Pek çok kuş türünü ve maymunları gözlemlediğimiz göl gezimizden sonra, kabile ziyaretlerimizi Dorze halkı ile başlattık.

 

omo vadisi-14_640x480

omo vadisi-11_640x442

omo vadisi-15_480x480

 

omo vadisi-13_480x480

Bu arada hemen belirtmeliyiz ki; Omo Vadisini ziyaret etmek için en ideal dönem; Kasım- Mart ayının başı ile Haziran- Eylül arası döneme denk gelmektedir. Yağmurlu dönemde, özellikle Omo Vadisinde gezme imkanı bulunmamaktadır. Biz seyahatimizi  Şubat-  Mart tarihleri arasında yani yağmursuz dönemde gerçekleştirmemize rağmen yağmurlar Omo Vadisine, ülkenin diğer bölümlerinden daha önce gelebildiğinden bir kez gündüz birkaç kez de gece şahit olduk. Özellikle gündüz gelen yağmur ile bir anda kupkuru dere yataklarının dolup akmaya başladığına ve hatta yolu kapadığına şahit olduk. Bu yüzden bir kabile gezimizi de iptal etmek zorunda kaldık.

omo vadisi-17_480x480

DORZE KABİLESİ;

Dorze halkının köyleri, Gamo dağlık bölgesinde ve Guge dağları üzerinde konumlanmıştır. Burada yaklaşık 40.000 kadar Dorze yaşamaktadır.  Omotik dil konuşanlar grubuna dahil olan bu Dorze halkına ait toplam 12 köy bulunmaktadır. Biz bu köylerden, yaklaşık 400 yıllık Amaranaboru köyünü, yine bu köyde yaşayan yerel bir rehber eşliğinde gezmeye başladık. ( köyün ismini yanlış anlamış olabiliriz.)

omo vadisi-18_640x478

omo vadisi-19_640x480

omo vadisi-20_640x480

Yaklaşık 2400 metre rakımda konumlanan köyün nüfusu da 7000 civarındadır. Her ne kadar 12 ayrı köy olsa da tüm Dorzeler, ortak  kültür, dil, adet ve  yaşam tarzına sahiptirler. Geçmişlerinde savaşçı bir karaktere sahip olan Dorzeler, günümüzde genellikle dokumacılık ve beraberinde dikiş-nakıştan oluşan el işçiliği ve tarım ile geçimlerini sağlamaktadırlar. Yaşadıkları yer yüksek rakımda ve dağlarda olduğu için teraslama yöntemi ile tarım yapmaktadırlar. Yine bu yükseklik nedeniyle yetiştirdikleri tarımsal ürünler kısıtlı olmaktadır. Ancak pamuk rahatlıkla yetiştirilebilmekte ve işlenebilmektedir.                                                                                                                    %97 si Ortodoks Hristiyandır. Geri kalan %3 lük kısım ise Protestan ve Müslümandır. Dorze halkı dokumacılıkta çok ilerlemişlerdir. Kadınları genellikle; iplik elde etmek, dokumak ve ev işleri ile uğraşmaktadırlar. Erkekler de aynı şekilde hem dokuma işleri ile ilgilenir hem de tarla işleri ile uğraşmaktadırlar. Çok renkli dokumaları, sadece köylerinde değil Etiyopya’nın genelinde  turistik eşya olarak rağbet görmektedir.

Burada genellikle, bambu ve yalancı muz yetiştirilmektedir. Bunları çok farklı şekillerde değerlendirmektedirler. Evlerinin yapılmasında da bunlardan faydalanmaktadırlar. Dorzelerin otantik evleri, çok tipik olup file benzemektedir. Bambunun hem gövdesindeki kuru kabuklardan hem de yapraklarından faydalanılarak yapılmaktadır. Evler yaklaşık olarak 12-14 metre yükseklikte yapılmaktadır. İki kişi bu tip bir evi yaklaşık olarak 3 Ayda yapıp bitirebilmektedirler. Evlerini de kumaşlarındaki dokumalar tarzında yaptıklarından oldukça sağlamdır.

omo vadisi-25_640x480

Bize gösterilen ve içini gezdiğimiz ev 14 yaşında imiş. Fakat köyde 100-110 yaşında evler bulunmaktaymış. Rehber her beş yılda bir evlerinin üstünü değiştirmek zorunda kaldıklarını çünkü zamanla yağmur ve güneşten etkilenip içine su almaya başladığını söyledi. Ancak 5 yıl kadar sapasağlam kalabiliyormuş. Ayrıca zamanla evlerinin altını termitler yemeye ve çürütmeye başlıyorlarmış. Bunun da çaresi evlerini oradan kaldırıp başka bir yere transfer edilmesiyle çözülüyormuş. Ancak maalesef her transfer sırasında evin boyu bir miktar kısalıyormuş.

omo vadisi-21_531x480

İki penceresi ve kapısı olan evin tepeye yakın küçük pencereleri hem havalandırmaya yarıyor hem de aynı zamanda gündüz içeriye ışık girmesini sağlıyor. Fakat ne yalan söyleyelim telefon ile aydınlat tığımızda bile içeriyi görmekte zorlandık, o kadar karanlıktı. Fotoğraftan da anlaşılacağı üzere eve dikkatli bakıldığında filin burnu ve kulakları seçilebilecektir. Gerçekten bu evler sanatsal bir görünüm arz etmekteydi. Aslında burada eskiden filler yaşamakta imiş ancak yerel rehberin söylediğine göre; İtalya ile yapılan savaş sırasında filler, Kenya’ya gitmiş ve bir daha da gelmemişler.

omo vadisi-27_640x480

Evde kendileri ile birlikte hayvanları da kalmakta imiş. Bu arada aynı bahçe içinde balayı evini de gösterdiler. Aileden bir genç evlendiğinde önce onlara bu balayı evi açılıyormuş, birkaç ay burada yaşayan gençlerin anlaşabildiği anlaşılınca onlara daha büyük yeni evleri yapılıyormuş.

omo vadisi-22_640x480

Evlerin etrafında genellikle sahte muz ağacı bahçeleri bulunmaktaydı. 2400 metre rakımda gerçek muz meyvesi yetişmediğinden, onlar da bu sahte muzu yetiştiriyor ve pek çok şekilde ondan faydalanıyorlar. Bu ağaçların gövdelerinin dış kısmındaki kuru kısımlardan sandalye gibi eşyalar yapıyorlar. Bir kısmını hayvanlar için yem olarak kullanıyorlar. Ayrıca köklerinden de un şeklinde faydalanıyorlar. Hatta bunun yapımını bize gösterdiler. Etrafını temizleyip içini açtıktan sonra epey su çıkmakta ve bir nevi rendeledikten sonra çıkan oldukça güçlü lifler ayrılmaktadır. Bunlar da ziyan edilmeyip şapka, müzik aleti, çanta ve bileklik yapımında kullanılmaktaymış.

omo vadisi-23_640x480

omo vadisi-24_310x480

Rendeleme sonrası oluşan hamur, muz yaprağına sarılarak toprak altına gömülüyor ve yaklaşık olarak 3 ay orada bırakılarak fermente olması sağlanıyor. Bu süre sonunda çıkarılan hamurdan da otantik, buraya has ekmek elde ediyorlar. Aslında, Etiyopya’nın otantik ekmeğinin adı İnjera ve bu da bir nevi darı olan teften yapılıyor. Ancak burada tef yetişmediğinden ekmeklerini bu şekilde sahte muz ağacından yapıyorlar. “Kotcho” olarak adlandırılan bu ilginç ekmeğin yapım aşamalarını gösterdiler ve sonrasında da bize de ikram ettiler. Acı bir sosa batırarak yediğimiz ekmeğin tadı umduğumuzdan çok daha güzeldi.

Yine bu kabileye ait ilginç anılarımızdan biri de; kendilerinin hazırladıkları içkilerinin içiliş seremonisiydi. Paylaştığımız video sizin de çok hoşunuza gidecektir. Dorze halkı, diğer kabileler ile kıyaslandığında;   kıyafet ve yaşam tarzları ile günümüz koşullarına daha fazla adapte oldukları görülmektedir.                                                                    Ziyaretimizin sonunda, bizlere köyün meydanında bir gösteri yaptılar, hatta sonunda hep birlikte dans ederek çok eğlendik ve köy halkı ile gerçekten kaynaştık.

Tüm kabile ziyaretlerinde dikkatimizi çeken güzel bir uygulama başlatmışlar. Köye girmeden önce eğer fotoğraf çekmek istiyorsanız, her köy için farklı olan miktarda para ödüyor ve rahatlıkla çekim yapabiliyorsunuz. Toplanan para da sonra halk arasında dağıtılıyor.

omo vadisi-26_640x480

omo vadisi-53_640x480

Dorze Kabilesi ziyaretinin ertesi günü, erken saatlerde yola çıkarak yaklaşık 2-2,5 saat sürecek 80 km. lik yolculuğumuza başladık. O günkü hedefimiz ilk olarak Konso köyüne gitmek, daha sonra da o gece konaklayacağımız Jinka’ya ulaşmaktı. (Arba Minch ile Jinka arası yaklaşık 400 km. kadardır.) Aynı gün, Ari köyünün gezilmesi de planlanmıştı.

omo vadisi-30_640x480

(Bal üretiminde ağaçlardan ve bu silindirik sepetlerden faydalanıyorlar.)

omo vadisi-28_640x480

omo vadisi-29_640x325

omo vadisi-32_417x480

omo vadisi-31_640x337

O gün, Etiyopya’nın Milli bayramıydı ve  İtalya savaşını kazanmalarının 124. Yıl dönümünü kutluyorlardı. Aynı gün, Omo Vadisinin daha içlerine ve çok daha etnik, geleneksel yaşamların olduğu bölgelere doğru gitmeye başladık.

omo vadisi-33_640x332

 

 

 

 

 

 

KONSO KABİLESİ;

 

omo vadisi-46_640x480

omo vadisi-47_360x480

omo vadisi-45_360x480

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

omo vadisi-48_480x480

Konsoları büyük bir aşiret gibi de düşünebiliriz. Kendini  Konso olarak kabul eden 300.000 kişilik bir topluluk söz konusudur. Biz onları yakından tanımak için Gamole köyünü ziyaret ettik. Bu köyde yaklaşık 5000 kişi yaşamakta olup toplam 42 köyleri bulunmaktadır. Bu halk Cushitic  denilen bir dil konuşmaktadırlar.

omo vadisi-36_640x480

Konso halkı farklı gelenekleri, evleri ve uyguladıkları tarım nedeniyle enteresan bir halk. Teraslama ve sulama sistemlerini 600 yıldır kullanmakta imişler. Buradaki tarım uygulamaları nedeniyle de, 1996 yılından itibaren Unesco Dünya Kültür Miras Listesine alınmışlar. Teraslama ile birlikte karma tarımı da uygulamaktadırlar. Teraslar, halka değil de ailelere aittir. Yukarıdan aşağı doğru uzanan bölümler halinde yapılan terasların biri bir aileye, hemen yanında bulunan ve yukarıdan aşağıya uzanan diğer bölüm ise başka bir aileye aittir. Her bir katmanda da farklı ürünler yetiştirilebilmektedir. Sınırları ise genelde çöl gülü denilen bir bitki ile belirlemişlerdir. Bu bitkinin kökü dibe doğru gittiğinden sağlam olmakta ve kolay kolay sökülememekte böylece de sınırlar bozulmamakta imiş. Burada, tropikal meyveler, medikal amaçlı yetiştirilen bazı ağaçlar, pamuk, arpa, buğday, süpürge darısı, mısır üretimi yapılmaktadır.

omo vadisi-34_640x480

omo vadisi-39_640x480

Konsolar evlerini taştan inşa ediyorlar. Taş örerek evlerini oluşturuyorlar. Yerel rehberimiz, köy planlamasını nasıl yaptıklarını toprak üzerine yaptığı basit bir çizimle bize anlattı. Buna göre; merkezi bir sistem kullanıyorlar. Merkez

omo vadisi-37_640x480

kısma 4 metre yüksekliğinde taştan duvar inşa ediyor, sonra etrafına evler yine taş kullanarak devam ediyorlar. Aralarda patika yollar kalacak şekilde dizayn yapılıyor. Nüfus ve aileler arttıkça etrafa doğru genişleme yapılıyor. Yolların, adı ve işlevleri farklı olmaktadır. Düğün yolu, suya giden yol, tuvalete giden yol gibi. Böylece tuvalet ve kullanım suyu ayrı yerde olup birbirine karışmıyor. Hatta hapishanelerinin olduğunu ve  kendi aralarında anlaşmazlık olduğunda, suçlu kişiyi buraya hapsettiklerini öğrendik.

omo vadisi-38_480x480

omo vadisi-35_640x480

Toplam 42 köyleri olduğunu söylemiştik. Tüm Konso halkı içinde 9 tane de klan vardır. Her bir Klanın başında kendi lideri bulunmaktadır. Bahsettiğimiz 9 Klanın liderleri öldükten sonra mumyalanmaktadırlar. Mumyalama işlemi, Mısırlıların yöntemine benzemektedir. Ölen şeflerinin vücudunu açarak, bütün iç organlarını çıkartmaktadırlar. Bu çıkarılan iç organlar, çatıların tepesinde görülen testilerin içine konmaktadır. Cenazenin vücudu tuzlama işlemi ile kurutuluyor ve kurutulan cenaze yani 9 Klandan birinin lideri; 9 yıl, 9ay, 9 gün, 9 saat, 9 dakika, 9 saniye tutulduktan sonra gömülmektedir. 9 sayısının önemli olması ve vurgulanması 9 Klanın varlığına dayanmaktadır. Klanlar arasında herhangi bir sorun olursa 9 yıllık süre, 9 aya inebiliyor. ( 9 ay, 9 gün, 9 saat, 9 dakika, 9 saniye olarak uygulanıyor.) Klan liderinin gömüldüğü yere ise bir totem koyuyorlar.

omo vadisi-41_576x480

Yeri gelmişken;  buradaki kabilelerin çoğu, daha önceden tek tanrılı bir inanışa sahiplermiş ve Tanrı’larının adı da; Waga. Hala da bu inançları sürdürenler bulunmaktadır. Totemlerinin adı ise ; Waka dır.   Gelenekleri olduğu üzere,  bazı evlerinin bahçesinde yer alan mezarları ve başlarındaki Waka ları gördük. Fotoğrafını paylaştığımız mezar taşında ölenin; ikisi kız, ikisi erkek dört çocuğu olduğunu simgelemekte imiş. Kendileri çürüyüp gitse bile bu taşlar anıt olarak kalıyor ve bunları yerinden oynatmıyorlarmış. Bu mezar taşlarının örneklerini müzelerde de görmüştük.

omo vadisi-40_640x480

Dinler arası evlilik yapılabilmekteymiş ancak evlenecek kız kocasının dinini kabul etmek durumundaymış. Farklı klanlar arasında da evlilik yapılabilmekte ancak evlenen kız hangi klana gelin giderse artık o klana dahil olmakta imiş. Evlenirken kızın babasına pek çok elbiseler, hediyeler veriyorlarmış, kızın annesine ise tereyağı veriyorlarmış.

omo vadisi-44_640x480

Konso halkının ilginç bir başka geleneği ise;  12 yaşına gelen erkek çocuklarının kendi evlerinde barındırılmayıp, “Mora” adı verilen farklı bir eve gönderilmesidir. Erkek çocuklar, 12 yaşından evlenene kadar bu evlerde yaşamaktadırlar. Aynı zamanda evlenen ve yeni baba olan erkekler de bu evlere gelip bir müddet burada yaşamaktadır. Bu şekilde bir nevi doğum kontrol yöntemi uygulanmaktadır.

omo vadisi-42_640x480

Köylerinde, düğünlerin, gösterilerin yapıldığı bir meydan bulunmaktadır. Bu meydanlarda ise, oldukça ilginç, Olayta adı verilen bir direk yer almaktadır. Bir nevi köyün geçmiş tarihini ve yaşını simgelemektedir. Her köyde 18 yıllığına hükümet kurulmakta imiş. Köy ilk kurulduğunda hükümet oluşturuluyor ve meydana bir direk dikiliyor. Bu hükümet, 18 yıl köyü yönettikten sonra, görevleri bitiyor ve hepsi emekliye ayrılıyorlar. Yeni bir hükümet oluşturuluyor, bu sefer onlar burayı 18 yıl idare ediyor. Tabii ki bu yönetim için de yeni bir direk ilave ediliyor. Yani her bir direk, 18 yılı gösteriyor. Bu direklere bakarak; 32 direk olduğundan yola çıkarak ve her biri 18 yıla tekabül ettiğinden, köyün 576 yaşında olduğunu anlıyoruz.

omo vadisi-43_640x480

Bu meydanda yine ilginç bir taş duruyor. Her kim bu taşa değerek yalan söylerse Waga tarafından çarpılacağına inanılıyor. Kendi aralarında bir anlaşmazlık olduğunda, ispatlanamayan bir durum olduğunda bu taşa başvurula biliniyor.

ARİ HALKI;

Aynı gün akşamüzeri Aşağı Omo vadisindeki en kalabalık kabile olan Arileri ziyaret ettik. Mago Milli Parkının kuzey kısımlarında yaşamaktadırlar. Hepsi belli bir yerde toplanmayıp dağınık şekilde olsalar da nüfus yoğunluğu fazla olup 335.000 kişi bu kabileye mensuptur. Gördüğümüz kadarıyla diğer kabileler arasında, giyim ve yaşam tarzı açısından günümüz koşullarına en fazla uyan kabile Arilerdir. Bu durumlarında, verimli topraklara ve önemli miktarda hayvan sürülerine sahip olmalarının katkısı çok fazladır.

omo vadisi-58_360x480

omo vadisi-60_640x480

omo vadisi-61_640x436

Tarım ve hayvancılıkla uğraşan Ariler, hem kendileri için gereken üretimi yapmakta hem de bölge pazarlarında satılan ürünlerin bir kısmını karşılamaktadırlar. Aynı zamanda el işleri ile de geçimlerine katkıda bulunmaktadırlar. Çömlek işçiliği, demircilik uğraşları arasındadır. Ziyaret ettiğimiz Ari köyünde, bizlere incera ve yerli içkilerinin yapımını, demircilik ile ilgili aletlerinin tanıtımı ve kullanma şekillerini uygulamalı olarak gösterdiler. Bu köyde, kişi başı 100 bırr vermek suretiyle istediğiniz kadar fotoğraf çekebiliyordunuz.

omo vadisi-59_640x480

omo vadisi-62_640x480

omo vadisi-63_556x480

omo vadisi-64_640x480

omo vadisi-65_640x480

( Yöresel içkilerinin yapım şekli)

omo vadisi-57_640x401

omo vadisi-56_360x480

omo vadisi-55_640x480

omo vadisi-49_640x480

(Bu manzarayı her yerde görebilirsiniz, su bidonlar ile metrelerce kuyruk oluşturuyorlar.)

omo vadisi-52_640x480

O günün akşamı; Konso ve Ari halkını ziyaret etmiş ve yaklaşık 400 km. lik yolu tamamlamış olarak gece konaklayacağımız Jinka’ya ulaştık. Burası, Etiyopya’nın güneyinde olup Mago Milli Parkına yakına olarak konumlanmış bir kasabadır. Bu civarda; Ari ve Mursi kabileleri yaşamlarını sürdürmektedirler. Ama özellikle; Omo Vadisinin en ilginç ve çarpıcı özelliklere sahip olan, Mago Milli Parkında yaşayan  “Mursi” kabilesi açısından önem kazanmaktadır.

omo vadisi-67_640x480

omo vadisi-66_640x480

omo vadisi-68_341x480

Tamamen doğanın içinde, koruması iyi dizayn edilmiş çadırlardan oluşan, sık sık elektriklerin kesildiği, gece boyunca çeşitli hayvanların sesleri eşliğinde uyuduğumuz bir  lodgede kalmak farklı ve unutulmaz deneyimdi

Ertesi sabah çok erken saatlerde yola çıkarak, Mago Milli Parkına doğru yola koyulduk. Burada yaşayan Mursiler hakkında bilgi sahibi olacak ve onlarla yakından tanışacaktık.

 

 

MURSİ KABİLESİ;omo vadisi-72_640x480

omo vadisi-97_640x480

omo vadisi-73_640x480

 

 

omo vadisi-88_640x480

Jinka’ya yakın konumda bulunan, Mago Milli Parkında yaşayan ve yaklaşık 10.000 kişilik bir nüfusa sahip olan Mursiler, gerçekten Omo Vadisi Kabileleri içinde en karakteristik, ilgi çekici ve bir o kadar da agresif insanlardan oluşmaktadır.  Diğer kabilelerden farklı olarak, daha saldırgan, isteklerinde daha tacizkar bir tutum

omo vadisi-91_640x480

omo vadisi-92_640x480

sergilemektedirler. Ziyaret ettiğimiz Mursi köyünde ve  tüm kabilelerin boy gösterdiği Pazar yerinde  gözlemlediğimiz kadarıyla; her bir Mursi kadını ve erkeği gündüz saatlerinde bile sarhoş gezmekteler.( Mısırdan yapılan yerel içkilerinin adı;  areke ) Özellikle Pazar yerinde, üstelik öğlen sıcağının altında, Mursi kadınları bir arada oturmakta ve içmeye devam etmekteydiler. Her biri, sanki başka bir alemde yaşıyormuş gibi tavır sergiliyorlardı. Belki de bu durum, agresifliklerinin bir başka sebebidir.

omo vadisi-76_640x480

omo vadisi-77_640x480

omo vadisi-78_640x480

omo vadisi-79_640x480

omo vadisi-93_640x480

omo vadisi-94_640x480

Mursileri, çarpıcı kılan en önemli özelliklerinden biri;  kadınların dudaklarına, “dhebi” adı verilen kilden, boyalı bir plaka takmalarıdır. Her ne kadar yeni nesilde bu uygulama gittikçe azalıyor olsa da hala toplum içinde uygulanmakta ve uygulayan kadınlar daha fazla saygı görmektedirler.

omo vadisi-104_640x480

omo vadisi-103_360x480

omo vadisi-100_640x480

Bu uygulama için, kızlar üzerinde bir baskı yapılmamakta ve tamamen kızın özgür seçimine bırakılmaktadır. Yaklaşık olarak 15 yaş civarına gelen kız eğer isterse, bir tören eşliğinde, dudağında bir kesi yapılmaktadır. 2-3 ay süren iyileşme etabında bu kesiğin kapanmaması için tahtadan yapılan bir tıkaç kullanılmakta ve kendi yaptıkları otantik ilaçlardan fayda umulmaktadır. Daha sonraları bu kesiğin ne kadar büyüyeceği de yine kızın kendi irade ve seçimine bağlıdır. Her bir seferinde biraz daha büyük tıkaçlar kullanılarak bu işleme devam edile bilinir. Kadınların disk takmış halleri ne kadar ilginç ise disk çıkarıldığında sarkık dudak da bir o kadar ilginç görünüm arz etmektedirler.

omo vadisi-82_640x480

omo vadisi-83_360x480

omo vadisi-96_640x480

omo vadisi-98_640x480

omo vadisi-74_640x480

omo vadisi-90_640x480

omo vadisi-75_640x480

Bu uygulamanın nasıl başladığı ve ne amaçlandığı hakkında pek çok söylem olsa da anladığımız kadarıyla esas sebebi; dikkat çekmek ve güzel olmak. Dudaklarının yanı sıra aynı uygulamayı, kulaklarına da uygulayabiliyorlar. Bunu hem kadınlar hem de erkekler yapabiliyorlar.

omo vadisi-81_640x480

omo vadisi-80_640x480

Hem kadınların hem de erkeklerin vücutlarında şekilli yara izleri bulunmaktadır. Bunları güzelliğin simgesi olarak kabul etmektedirler. Jilet ve bıçak ile şekilli olarak açılan yaralar, daha belirgin olması amacıyla kül veya bazı bitkiler ile ovulmakta böylece yara ajite edilmektedir. Yara yerine ilave edilen kül vs. etkenler ile yaranın büyük ve şekilli olarak iyileşmesi sağlanmaktadır.

omo vadisi-101_360x480

omo vadisi-70_360x480

Mursi erkekleri;  çıplak vücutlarının üstüne çok çarpıcı renklerden seçtikleri şalları atmaktadırlar. Genelde, bir omuz açık diğeri kapalı kalacak şekilde ve oldukça estetik tarzda şalları atmakta ve yine ilginçtir hiç düşürmeden gezmektedirler. Yanlarında vaz geçilmez aksesuarları olan ve “donga” olarak adlandırılan sopalar taşımaktadırlar. Dongalar, onlar için hem aksesuar olmakta hem de onu dövüş esnasında silah olarak kullanmaktadırlar. Hatta Mursi erkekleri arasında, zaman zaman statü sağlamak ve istedikleri kızla evlenebilmek amacıyla dövüşler düzenlenmektedir. Bu dövüşler esnasında, donga denilen sopalar kullanılmaktadır.

omo vadisi-102_640x480

omo vadisi-104_640x480

omo vadisi-71_640x480

omo vadisi-95_640x480

omo vadisi-87_640x480

omo vadisi-89_640x480

Kuru ve yağışlı mevsime göre yer değiştirerek yaşayan Mursiler, genellikle hayvancılık ve çok az da  tarımla geçimlerini sağlamaktadırlar. Zaten hayvanlarının otlamasını sağlamak amacıyla yer değiştirmekte, göçebe hayat sürmektedirler. Belki de bu sebeple yaşadıkları evleri, samandan ve derme çatma yapılmaktadır. Bu kabile, Nilo-Saharan dil ailesine mensup Surmik dil konuşmaktadırlar.

Bir sonraki bölümde; Omo Vadisinin diğer ilginç kabileleri ile kaldığımız yerden devam edeceğiz.

omo vadisi-84_640x480

omo vadisi-86_640x480

omo vadisi-85_640x480

omo vadisi-69_640x480