REUNİON-2 ( PİTON DE LA FOURNAİSE- VOLCANO MUSEUM ) -ERTUĞRUL FIRATLI
REUNİON-2 ( PİTON DE LA FOURNAİSE- VOLCANO MUSEUM ) ERTUĞRUL FIRATLI
Reunion daki turumuz esnasında bir tam günümüzü Volkan gezisine ayırmıştık. Bu konu önemli çünkü zaten kendisi volkanik bir ada olup 3 milyon yıl önce okyanus dibinden çıkarak oluşmuş. Şu anda da dünyanın en aktif iki volkanik adasından biridir. Öyle ki 2018 yılının aralık ayında biz oradaydık ve sadece birkaç ay önce Piton de la Fournaise de patlama yaşanmıştı.
Unesco koruması altına alınan Doğal park sınırları içindeki Piton de la Fournaise, 2632 metre yüksekliğinde ve
Üstteki ve alttaki fotoğraf volkan müzesinden aldığımız kartpostallara aittir.
daha önce belirttiğim gibi dünyanın en aktif yanardağlarından biridir. Fakat adanın en yüksek dağı, 3069 metre ile Piton des Neiges tir. Sadece adanın değil Hint Okyanusunun da en yüksek dağı olup “Hint Okyanusunun Tepesi” olarak adlandırılır.
Bizim gezimiz, sabah saatlerinde kuzeyde konumlanmış olan başkent Saint Denis’den, adanın yaklaşık güneydoğusunda bulunan Piton de la Fournaise’ye doğru otobüs yolculuğu ile başladı. Manzaraya hakim olan doğa
ve vadiler çok güzeldi. Güneşli başlayan yolculuğumuz ilerleyen saatlerde yağmurlu ve sisli hava ile yer değiştirdiğinden volkan turumuz da çok randımanlı olmadı. Yol üzerinde vadileri ve dağları gözlemleyebileceğimiz seyir terasları mevcuttu ancak sisin ve yağmurun etkisiyle bunların hepsini pas geçmek zorunda kaldık.
Fransa buraya pek çok yatırım yapmış. Yollar da bunların arasında en önemlisi. Bizim üzerinden geçtiğimiz “Routes des Tamarins”2003 yılında başlayıp 2009 da biten, arazinin zorluğu nedeniyle viyadük, köprü ve tünellerden oluşup çok büyük maliyetler ile tamamlanmış. Adını yol kenarında yer alan ve bizim demirhindi olarak bildiğimiz tamarin ağacından almaktadır. Tabii bittikten sonra turistler ve yerliler için bu yollar kolay kat edilir hale gelmiş. Patlamaların sıklığı nedeniyle adanın etrafını deniz üstünden dolaşacak ve viyadüklerden meydana gelecek yol projesi de bulunmaktadır.
İlk olarak, büyükbaş hayvan üretiminin yapıldığı “ Plaine des Cafres” e gittik. Akasya, süpürge otu ve ılgın ağaçları ile yemyeşil olan bölge ayrıca nemli ve serin havasıyla da çok verimli. Volkana çıkan turistlerin mola yeri olduğu gibi yerli halkın piknik için tercih ettiği bir yer aynı zamanda.
Daha sonraki durağımız 2311 metrede bulunan Öküz Burnu ( Nez de Boeuf ) en güzel manzara sunan seyir teraslarından biri olup Riviere des Remparts kanyonuna bakmaktadır. Otobüsümüzün şoförü önünü zor gördüğünden ve dışarda yoğun bir yağış olduğundan pas geçtik.
Volkana doğru yaklaştıkça etraftaki bitki örtüsü de değişmeye başladı. İlk önce buraya has endemik bitki ve çalılar görülürken yol ilerledikçe bunlar azalıp sanki film setinde veya ay yüzeyinde imişiz gibi bir görünüme kavuştu.
Araç park yerine de sahip olan ve turumuzun son noktası olan Relais de Bellacombe ( 2345 metre ) yanardağı çok rahat gözlemleyebileceğimiz, etrafta yürüyerek zemini inceleyebileceğimiz durağımızdı. Ancak paylaştığım fotoğraf
ve videodan anlaşılacağı üzere beklentilerimiz gerçekleşmedi. Ama hemen belirtmem gerekir ki bu seviyede genellikle karşılaşılan manzara bu olmaktaymış. Sabah saatlerinde daha az bulut olduğundan görüş mesafesi daha iyi ola bilmekteymiş
Buradan sonraki durağımız Volkan Müzesiydi. Doğa içinde konumlanmış güzel bir restoranda hem dinlenip hem de biraz ısındıktan sonra Volkan Müzesine doğru yola çıktık.
VOLKAN MÜZESİ
1992 yılında kurulan ilk müze, 2010 -2014 yılları arasında yenilenerek son teknoloji ile donatılmış ve 2014 yılında ziyarete açılmış. Çok geniş bir alanda hizmet veren müzenin içinde; 4D sinema, panoramik sinema, lav tüneli,
konferans salonu, çocuklar için oyun alanları ile adeta bir bilim merkezine de benzemektedir. Teknolojiden faydalanılarak sunulan canlandırmalar ile volkanların faaliyetleri hakkında daha ayrıntılı bilgiler edinebilmektesiniz.
Tabii bu müzede, patlamalar sonucu etrafa yayılan taşlar, mineraller ve bölgenin yapısı hakkında da ayrıntılı bilgi edinebiliyorsuınuz.
Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim; müzenin yakınında çok güzel evler ve doğal olarak yetişmiş çiçekler bulunmaktaydı.