TERRACOTTA ASKERLERİ ( ÇİN-XİAN ) – ERTUĞRUL FIRATLI
TERRACOTTA ASKERLERİ ( ÇİN- XİAN ) – ERTUĞRUL FIRATLI
Çin gezimizin en etkileyici bölümlerinden biriydi, Terracotta askerleri. Çok güçlü bir imparatorun, ölümden sonraki hayatında korunması ve oradaki ihtiyaçları düşünülerek yapılan, insanı şaşkına çevirecek muazzam bir ordu. Bu düşüncenin mimarı olan imparator Qin Shi Huang; 13 yaşında tahta çıkıp yönetimi sırasında Çin hanedanlıklarını
birleştirerek imparatorluk oluşturmayı başaran, ilk imparator olarak da savunma amacıyla farklı hanedanlıkların farklı zamanlarda yaptıkları savunma duvarlarını birleştirerek Çin Seddinin oluşmasını sağlayan kişidir. Tahta çıktıktan sonra, M.Ö. 246 yılında kendisi için bir anıt mezar yapılması emrini vermiş, imparatoru öbür dünyada
koruyacak, her şeyi ile tam teşekküllü muazzam ordunun oluşturulmasına başlanmıştır. 20. Yüzyılın en önemli arkeolojik buluntularından biri kabul edilen Terracotta askerlerinin yapımı 40 yıl sürmüş, imparatorun ölümünden iki yıl sonra yani M.Ö. 208 yılında tamamlanmıştır.
Gelelim bu şaheserin tanıtımına; Terracotta askerleri; Çin in Xian şehrinde, şehrin 40 km kuzey doğusunda bulunmaktadır. 1920 yılında bir çiftçi tarafından tesadüfen bulunmuş fakat çiftçinin korkup tekrar gömmesi sonucu,
ortaya çıkarılması 1974 yılında kuyu açılması sırasında gerçekleştirilmiştir. 8000 kişilik bu muazzam ordu, çalışmalar sonucu 1979 yılında halka açılmış, 1987 yılında da Dünya Miras Listesine dahil edilmiştir.
İmparatorun ordusu sadece pişmiş toprak askerlerden oluşmayıp, aynı zamanda atlar, at arabaları ve gerçek silahlardan meydana gelmektedir. Pişmiş topraktan yapılmış atlarla birlikte, bronzdan imal edilmiş atlar ve at arabaları da bulunmaktadır. Silahların tamamı o dönemde kullanılan ve bronzdan yapılan gerçek silahlardan oluşmaktadır.
Üstü kapalı arkeolojik alana girdiğimizde alanın büyüklüğü ve askerlerin çokluğu karşısında ilk etapta inanın şaşkınlıktan nutkunuz tutuluyor ve hayranlıkla tüm alanın etrafında dolaşmaya başlıyorsunuz. Aslında burada dört çukur bulunmakta, bunlardan üçü açılmış diğerinde ise henüz çalışmalar devam etmektedir. Ortaya çıkarılanlar
arasında: 8000 asker, 400 at, 100 at arabası ve binlerce silah bulunmaktadır. İnsanı şaşırtan olay tüm bunların gömülü kaldıkları 2000 yıl boyunca hiç zarar görmeden günümüze ulaşmaları. Aslında anlatılanlara göre sel, toprak kayması gibi doğal afetler sonucu zarar görmüş kısımlar mevcut. Ayrıca insan eliyle verilmiş zararlarda bulunmakta,
özellikle silahların bir kısmının çalındığı hatta bazı bölümlerin düşmanlarca ateşe verildiği anlatılmakta. Bu askerlerin ortaya çıkarılması esnasında da bazı zararlar oluşmuş. Yıllarca toprak altında kalan bu eserler, maruz kaldıkları nemden ve bulundukları şartlardan bir miktar etkilenseler de aynı zamanda korunmuşlar. Toprak altından
çıkarılmaya başladıklarında karşılaştıkları farklı nem ve hava koşulları onları daha fazla etkilemiş bunun üzerine en son teknolojilerden faydalanılarak çalışmalara devam edilmiştir. Mesela bu askerler gri görünümlerinin aksine aslında çok güzel ve canlı renklerle boyalı imişler ancak toprak altından çıkarılmaları sırasında bu renklerde solma ve kaybolma hızlanmış. Bu da farklı teknolojilerle çalışmayı mecbur kılmıştır.
Terracotta askerlerinde, genel olarak bakıldığında 8 ana yüz tipi kullanıldığı ancak en son teknoloji ile yapılan çalışmalar sonucu 8000 ininde farklı olduğu ortaya konulmuştur. Tek tek her birinin elle işlenmesinin bunda etkisi vardır. Yüz tipleri farklı olduğu gibi sergiledikleri ifadelerde farklılık arz etmektedir, kimi kızgın, kimi güler yüzlü,
bazısı utangaç, bazısı nefret dolu,kimi tamamen ifadesiz çok farklı bakışlar sergilemektedirler. Daha önce belirttiğim gibi aslında şimdi gördüğümüz gri renkte olmayıp kırmızı, yeşil, mor, siyah ve pembe renkler kullanılarak boyanmış. Kullanılan boyaların büyük bir kısmı doğal olup yer altında nemden bir miktar etkilenseler de gömülü oldukları için bu renkleri koruya bilmişler
açıldıktan sonra renklerini daha hızlı kaybetmişlerdir. Yeni ortaya çıkarılan askerlerde son teknoloji kullanılarak renkler koruma altına alınmaktadır. Askerlerin boyları, 1.78- 2.00 metre arasında olmak üzere ordunun geneli uzun boyludur. Bu kriterler o dönemin Çin ordusu gerçekleri ile örtüşmektedir. Askerler piyade savaşçıları, süvari
savaşçıları, savaş arabası savaşçıları ve okçulardan oluşmaktadır. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki savaşçıların kol bacak gövde ve başlarının ayrı ayrı oluşturulup sonradan birleştirildiği en son yüze elle şekil verildiği ve fırınlanıp boyandığı ortaya konmuştur, bu yüzden 8000 i de birbirinden farklıdır. Burada bulunan hediyelik eşyaların satıldığı
bölümde irili ufaklı Terracotta askerlerinin yapım aşamalarına da şahit olduk. Bronzdan yapılan at arabaları ve atlar müze kısmında camekan içinde sergilenmekte idi ve söylendiğine göre silahlar dahil bronzdan yapılmış her şey paslanmaya karşı özel işleme tabi tutulmuş.