YAZILIKAYA ( ESKİŞEHİR ) – EMEL FIRATLI

 

 

YAZILIKAYA – ESKİŞEHİR – EMEL FIRATLI

Anadolu’nun kadim uygarlıklarından biri olan Frigler;  Eskişehir, Afyon ve Kütahya yı kapsayan topraklarda yaşamış ve egemenlik kurmuşlardır. Kökenleri hakkında, Avrupa ve özellikle de Balkanlardan söz edilen Frigler’in M.Ö 1200 yıllarında bu topraklara geldikleri düşünülmektedir. Özellikle kuvvetlendikleri ve tarih sahnesinde boy gösterdikleri dönem; başkentlerinin  “Gordion” olduğu, M.Ö 9. Yy.a denk gelen dönemlerdir.( Orta Anadolu’da Ankara yakınlarında )  Başkent adını Krallarından almıştır. Ancak en etkili oldukları dönem ise; Kral Midas’ın hüküm sürdüğü dönemdir. ( M.Ö 8. Asır )

yazılıkaya-6_640x480

yazılıkaya-4_640x480

Frig uygarlığının izlerini taşıyan “Frig Vadisi” ;  bu medeniyetin bıraktığı yazılı kayalar, mezarlar, sarnıçlar, kaya yerleşimleri ile hayli zengindir. Tarihin izlerini süreceğiniz bu bölge, aynı zamanda doğanın içinde rahatlayıp büyük keyif alacağınız trekking yollarını da kapsamaktadır. Tanıtım tabelasından öğrendiğimize göre üç farklı noktadan; Seydiler Beldesi ( Afyonkarahisar), Gordion ( Yassıhöyük Köyü, Polatlı-Ankara ) ve Yenice Çiftliği ( Ahmetoğlu Köyü, Kütahya )  başlayarak Frigya topraklarına giren yol, Frigya’nın kalbi Midas şehrinde birleşmektedir. Yolun toplam uzunluğu 501 km. dir. ( www.frigyolu.org)

yazılıkaya-5_640x480

yazılıkaya-8_640x480

Kendileri hakkında çok ayrıntılı bilgilere sahip olmadığımız Frigler; mimarlıkta, dokumacılıkta ve tarımda çok ileri gitmişlerdir. Özellikle yüksek yerler ve kayaların içinde oluşturdukları yapılarda çok başarılıydılar. Megaron yapılar ( Frig konutu ) inşa etmekteydiler. Kendilerine has bir yazı dilleri olan Friglerin ne yazık ki dilleri tam olarak çözülememiş, ancak  birkaç kelime anlamlandırılabilmiştir. ( Midas gibi )

yazılıkaya-21_640x480

Ana Tanrıça inanışına sahip olan Friglerin ana Tanrıçaları aynı zamanda anne anlamına da gelen “Matar” dır. Anadolu uygarlıklarında benimsenen   “Kibele”  Frig din inancında da çok önemli bir yere sahiptir. Yine Friglerin dini inanışlarında “Güneş” ve “Ay”  Tanrıları öne çıkmaktadır.

yazılıkaya-24_640x480

yazılıkaya-27_640x480

yazılıkaya-29_640x480

Biz, bir günlük kısa gezimize; Sakarya nehrinin doğduğu, Sakaryabaşı veya Sakarıbaşı olarak adlandırılan mesire yeri ile başladık. 824 km. lik uzunluğa sahip olan Sakarya Nehri; Gökgöz Kaynağı, Kırkkız Kaynağı, Ilıksu Kaynağı ve Göztaşı Kaynağından doğan suların birleşmesi ile oluşmaktadır. Kabarcıklar halinde suyun yerden nasıl çıktığını gözlemleyebilmekte, bu güzel mesire yerinde çay içip yemek yiyebilmektesiniz. Bir set ile şişirilen ve havuz haline dönüştürülen su kaynağında sandal dahil pek çok etkinliğe de katılabilirsiniz.

yazılıkaya-1_640x480

yazılıkaya-2_640x480

yazılıkaya-3_640x480

Bizim gittiğimiz gün, İç Anadolu Bölgesinin çok yağışlı olacağı ve sel tehlikesinin yaşanabileceği söylenmişti ama sıkıntı olursa geri döneriz diyerek yola koyulmuştuk. Piknik alanına da çok güzel bir hava ile pırıl pırıl güneş eşliğinde girdik. Tesislere oturup balığımızı sipariş verdikten hemen sonra hava kapatmaya başladı ve biz yemeğimizi yerken çok şiddetli bir yağmur indirdi. Bunları anlatmamın sebebi; bizim oturduğumuz restoranın 15 adım kadar ötesine yıldırım düşmesi ve yaşadığımız panik nedeniyle. Çok büyük bir ağaca düşen yıldırım, ağacı boydan boya ikiye böldü ve bir yarısı birkaç dakika sonra çatırdayarak yere düştü. Böylece gezimize bolca adrenalin yüklü olarak başlamış olduk. Ama bizi hiçbir engel yolumuzdan çeviremedi ve tekrar yola koyulduk. İşin ilginç yanı Yazılıkayaya kadar bize eşlik eden yağmur, oraya vardığımızda bize izin verdi hatta güneş bile açtı. Oradaki gezimizi tamamlayıp arabaya geçince yine yağmur eşliğinde Seyitgaziye gidip Külliyeyi de ziyaret ettik. O gün gerçekten çok şanslıydık, gezi sırasında güneş açıyor. Arabaya geçince yağmur başlıyordu. Resimlerden de bunu anlayabilirsiniz. Sonuç olarak  adrenali bol ama çok zevkli geçen bir geziydi.

yazılıkaya-12_640x480

Bu yazımda ben sizlere Friglerden kalan en ünlü ve önemli anıt olan “Yazılıkaya” dan bahsedeceğim. Eskişehir’e bağlı Han ilçesinde bulunan Yazılıkaya köyünün batısında konumlanmaktadır. Bir tepe üzerinde inşa edilmiş olduğundan ( Yaklaşık 1315 metre yüksekliğinde )   araba ile gittiğinizde uzaktan rahatlıkla görülebilen anıt, etrafında yer alan

yazılıkaya-10_640x480

yazılıkaya-11_640x480

yazılıkaya-9_640x480

yazılıkaya-7_640x480

yazılıkaya-16_640x480

kayaların ilginç yapısı ve delik deşik görünümü ile beraber çok daha fazla etkileyici olmaktadır. “Kırkgöz Kayalıkları” olarak adlandırılan bu kayalar; Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde kullanılmıştır. Özellikle Bizans döneminde kaya merdivenleri ile mekanlar arası geçiş sağlanarak yerleşim  yeri olarak kullanılmıştır.

yazılıkaya-13_640x480

yazılıkaya-15_360x480

yazılıkaya-14_640x480

Gelelim yazımın ana teması olan Yazılıkayaya; dikdörtgen yapıya sahip olan anıt, Megaron dediğimiz ve kayalara oyulan yapının ön yüzünü oluşturmaktadır. 17 x 16,5 metre boyutlarındadır, üst ve yan kısmında yazılar bulunmaktadır ve bu yazıda geçen “Midai” kelimesi çözülmüş ve anıta da ismini vermiştir.  Halk arasında ise üzeri yazılı olduğundan  “ Yazılıkaya” olarak anılmaktadır. Burası Friglerin ana Tanrıçası “Matar” a adanmış olan açık hava tapınağının parçasıdır. ( M.Ö 8 – M.Ö 6. Yüzyıllarına tarihlenmektedir.)Anıtın ortasında yer alan kısım; Tanrıça Matar’a ait  heykelin özellikle dini törenlerde konulması  için yapılmış. Buradaki anıt; William Martin Leake ve arkadaşları tarafından 1800 lü yıllarda keşfedilmiş, akabinde tarihçi ve arkeologlar tarafından araştırmalar başlamıştır.

yazılıkaya-18_640x480

yazılıkaya-19_360x480

yazılıkaya-20_640x480

Bu bölgede bulunan Sarnıç gerçekten çok etkileyici bir görünüme sahiptir. Orijinal halinde üstü tonoz şeklinde kapalı olan sarnıcın, tonoz ve kaya basamakları aşınmış olsa da bu haliyle bile çok etkileyicidir. Yukarılardan gelen suyu toplayan sarnıç, şifalı Kybele Pınarını beslemektedir.

yazılıkaya-22_640x480

yazılıkaya-23_640x480

Bölgede, bitmemiş bir anıt daha bulunmaktadır. 7m. X 10 m. Boyutundaki bu anıt; Küçük Yazılıkaya olarak da adlandırılmaktadır. Diğer anıtlar doğuya bakarken, bitmemiş anıt batıya bakmaktadır. Ancak yarım kaldığı için bizlere yapım teknikleri hakkında pek çok bilgiyi aktarmıştır. Üstten kaya yüzeyinin düzeltilerek, yukarıdan aşağıya doğru anıtların oyulmasına devam edildiği anlaşılmıştır.

yazılıkaya-26_640x480

1990 ve 2001 yıllarında restore edilen Frig Kaya Mezarı, türünün güzel bir örneğidir. Tek odalı olup, 2.40 m. X 3.90 m x 2.10 m. ebatlarındadır. Kaya basamaklar ile mezar odasına inilmektedir

yazılıkaya-31_640x480

yazılıkaya-30_640x480

yazılıkaya-28_640x480

En son ziyaret ettiğimiz külliye; Seyit Battal Gazi adına, Selçuklular zamanında yapılmaya başlanmıştır. Bulunduğu yerde Hristiyanlık döneminden izler de taşıyan yapı, taş ve tuğla kullanılarak inşa edilen dört bloktan oluşan yapılar topluluğudur. Cami, Medrese, Türbe ve aşevi , Selçuklular devrinde inşa edilmiştir. Osmanlı döneminde, Türbe

yazılıkaya-33_640x480

yazılıkaya-32_640x480

yazılıkaya-34_640x409

yazılıkaya-37_640x480

yazılıkaya-36_640x480

yazılıkaya-35_640x480

yenilendiği gibi Doğu bloğu ve giriş yapıların da eklenmiştir. Kompleksin içinde ayrıca; Semahane, çilehaneler, Cami, Medrese ve birkaç türbe daha bulunmaktadır (Kardeşler Türbesi, Ümmühan Hatun Türbesi, Kadıncık Ana Türbesi, Kesik başlar Türbesi)

yazılıkaya-38_640x480

yazılıkaya-39_640x480

yazılıkaya-41_640x480

yazılıkaya-40_640x480