ATEŞ ÜLKESİ İZLANDA ( GEZGİN YÜZLER GRUBU )-( Bölgeden çarpıcı video görüntüsü ile )
ATEŞ ÜLKESİ İZLANDA ( GEZGİN YÜZLER GRUBU ) (BÖLGEDEN ÇARPICI VİDEO GÖRÜNTÜSÜ İLE)
İzlanda; uzun zamandır, gidilmesi gerekenler listesinde bekleyen, hakkında yazılar okudukça bizi heyecanlandıran bir hedefti ve nihayet 2017 Kurban Bayramı tatilini fırsat bilerek bu geziyi gündeme aldık. Sahip olduğu doğa harikaları ile gerçekten bizi büyüledi. Bu ülke çok farklı yönleri ile pek çok yazıyı hak ediyor. İnce ayrıntıları ile fotoğraf ve video eşliğinde bütün bu güzellikleri sizlerle paylaşmak istiyoruz. Bu gezide çok çarpıcı doğa olaylarına şahit olduk. İzlanda ve şehirlerinin tanıtımına geçmeden önce buraya “ateş ve buz ülkesi” denmesine sebep olan tabiat olaylarının anlatımı ile başlamak istiyoruz.
ATEŞ ÜLKESİ İZLANDA
Dünyada; yer yüzü kabuğunun ince olduğu ve mağmanın kolayca yukarı ulaşabileceği az sayıda sıcak nokta bulunmaktadır. İzlanda bu sıcak noktalardan biridir ve burada hala yer yüzü kabuğu oluşumuna devam etmektedir. Bu durumun sebep olduğu pek çok jeolojik olaya bu topraklarda şahit olmaktayız: gayzerler gibi. 1750 yılında yanar dağ patlaması yaşanmış, sekiz ay kadar süren bu patlama sonrası ülke nüfusunun % 25 i yitirilmiştir. Halen Hekla ve Katla yanardağları dünyanın en aktif volkanlarıdır. İkisi arasında ise Hekla en aktif olanıdır, ancak etrafında daha çok hareketlilik olduğundan Katla nın patlaması her an beklenmektedir. 2010 yılında yeni bir patlama olmuş Eyjafjallajökull; mağma değil de sadece kül ve duman çıkarmış fakat tüm dünyada epey sıkıntıya neden olmuştur (Hava trafiği tüm dünyada günlerce alt üst olmuş, küller Filipinlere kadar ulaşmıştır). İzlanda nın bu yapısı nedeni ile depremler, patlamalar ve gayzer gibi tabiat olayları sık sık meydana gelmektedir.
Bizde anlatımımıza kaynayan su ve çamur ile, sesli şekilde sülfürlü gaz çıkaran jeotermal kaynakları barındıran bölgeden başlayalım; gezimizin üçüncü gününde İzlanda nın kuzeyinde yer alan Myvatn gölü ve o bölgede bulunan Godafoss Şelalesi, siyah şehir anlamına gelen Dimmuborgir, Namaskard ve Myvatn doğal kaplıcalarını gezdik. (Haritada bakılacak olursa bu bölge İzlanda’nın kuzeyinde Akureyri şehrine yakın olduğu görülür.)
Bu yazıyı sadece Namaskard ve Myvatn kaplıcalarına ayırmak istiyoruz. Volkanik olarak Avrupa’nın en aktif bölgelerinden biri olan ve Namaskard olarak adlandırılan jeotermal kaynak, Namafjöll dağının altında bulunmaktadır. Dağın yanında dümdüz ama sürekli olarak tüten, bu arada sülfürden dolayı yumurta kokusu yayan, sanki başka bir gezegendeymişsiniz izlenimi veren doğa harikası bir yer.
Zeminde sürekli hareket halinde bir jeotermal kaynak olduğu için burayı gezerken çok dikkat etmeniz gerekiyor. Çevrilmiş bölgenin dışına asla çıkmamanız lazım, çünkü basıncın fazla artması ile başka bir yerden dışarı püskürme veya çökme meydana gelebilmektedir. Kaynayan yer altı suları nedeni ile pek çok yerden buharlar çıkıyor ve yine bu kaynak suyunun etkisi ile bazı yerlerde eriyen kaya, mineraller ve toprak farklı renklerde ağdalı çamur görüntüsü meydana getiriyor. Koyu kıvamlı şekilde fokurduyan çamurları, bazı yerlerde ise kaynayan ve fokurdayan berrak suyu görebiliyorsunuz.
Bunların görüldüğü çukurların bazıları küçük, bazıları ise çok daha büyük olabiliyor içerdiği maden ve minarellere göre de farklı renklerde çok ilginç görüntüler sergiliyorlar .Her birinden çıkan gazın içindeki sülfür etrafta keskin bir yumurta kokusuna neden oluyor. Bazı bacalardan çıkan gaz çok yoğun ve sesli olduğunda ürkütücü bir ortama sebep oluyor. Bazen rüzgarın etkisi ile bu dumanın içinde kalabiliyorsunuz. Kısa süreli maruz kaldığımız için sıkıntı olmadı
ama uzun süre aynı yerde bu dumanı solumak pek çok rahatsızlığa neden olacaktır. Bu arada bazı otellerin ısınma ve sıcak suyunda da bu kaynaktan faydalanıldığı için aynı kokuyu alabiliyorsunuz. Bahsettiğimiz doğa harikasının resimlerinin yanında ilginizi çekebileceğini umduğumuz videosunu da sayfanın sonunda paylaşmak istiyoruz.
Yine ilginç bir oluşumdan; Viti krater gölünden bahsetmek istiyoruz. Volkanik patlamadan sonra volkanik buhar patlaması ve buna bağlı olarak toprağın çökmesi sonucu oluşan büyük volkanik yer şeklidir ve bunun içi su ile dolarak gölü oluşturmuştur. Hem suyunun hem de toprağının rengi eşsiz bir görünüm sunan bu gölden den birkaç kare sunuyoruz.
( Jeotermal kaynakların değerlendirildiği tesislerden biri )
Bu ilginç doğa harikalarından sonra Myvatn kaplıcalarını ziyaret ederek sıcacık kaplıca suyunda yorgunluğumuzu giderdik. Dışarısının soğuk olmasına rağmen açık havada sıcacık kaplıca suyunda yüzmenin çok farklı bir deneyim
olduğunu söylemeden geçemeyeceğiz. Aslında Blue Lagoon buradan çok daha ünlü ve turistik bunda Reykjavik hava alanına çok yakın olmasının da payı var. Ancak bu nedenle çok fazla ziyaretçisi olduğundan hem girişte çok uzun kuyruk beklemek zorunda kalıyorsunuz hemde kaplıca kalabalık olduğu için yeterince keyif alamıyorsunuz.
Rehberimiz Burç beyin önerisi ile seçimimizi Blue Lagoon değilde Myvatn kaplıcalarından yana kullandık ve çok iyi yaptığımızı da kaplıca keyfi sonrası anladık.
Bölgede yaptığımız çekimden kısa bir video sunumunu sizlerle paylaşmak istiyoruz.