CHALAADİ BUZULU VE TETNULDİ DAĞI ( SVANETİ / MESTİA – GÜRCİSTAN ) – ÜNSAL AKTAŞ
CHALAADİ BUZULU VE TETNULDİ DAĞI ( SVANETİ / MESTİA – GÜRCİSTAN ) – ÜNSAL AKTAŞ
Mestia daki 2. Günümüzü Chalaadi Buzuluna ayırmıştık. Yine Chubu Otelin görevlisi ve onlara ait bir araç ile yola koyulduk.
Mestia merkez ile Buzulun arası yaklaşık 12 km. kadar ve buranın sevimli “Queen Tamar” hava alanının yanından geçerek, bozuk ve zorlu bir yoldan ilerlemeye başlıyorsunuz. Yolun bozuk olmasında, devam eden su tesisatı inşaatının da payı oldukça büyük. Bu inşaatı, bir Türk firması üstlenmiş, bu bilgiyi şehir merkezinde karşılaştığımız, inşaatta çalışan işçi arkadaştan öğrendik.
Araba ile Chalaadi Buzulunun içinden gelen ve buzulla aynı adı taşıyan Chalaadi Nehri üzerinde yapılmış, basit, döşemesi tahta olan, üzerinde yürürken beşik gibi sallanan ama sevimli köprünün yanına kadar gidebiliyorsunuz.
Köprüden karşıya geçtikten sonra, direk orman içinde yer alan, patika yol ile yürüyüşe başlıyorsunuz. Akıllı telefon ve bilekliklerimizden saptadığımıza göre, buzula kadar olan yürüyüş mesafesi yaklaşık 3 km. sürüyor.
Patika yol ilk başta güzel başlayıp, yavaş yavaş yükselerek devam ediyor. Bu tırmanış bir müddet sonra yormaya başlıyor ancak size eşlik eden kuş cıvıltıları ve orman havası yürüyüşü zevkli hale getiriyor. Dağ çilekleri ile değişik şekil ve büyüklükteki mantarları da unutmamak gerekir.
Rota, ara ara nehir ile paralel hale geliyor ve hemen nehrin yanında, yatağında ilerliyorsunuz. Ancak bir müddet
sonra yol kaybolmaya, zemin ise tamamen taşlarla kaplı hale gelip yürümek iyice zorlaşmaya başlıyor. Bundan sonra,
kayaların üzerine çizilen mavi renkteki ok işaretleri ile giden veya dönen turistler yol için yardımcı olmaya başlıyorlar. Fakat tüm bu uyarıcılara rağmen bir ara yoldan çıkıp sonra tekrar doğru rotayı bulduk.
Belli bir noktadan sonra, artık tamamen büyük kayaların üzerinde yürümek hatta atlamak zorunda kalıyorsunuz. Dengenizi çok iyi ayarlayıp yere sağlam basmanız gerekiyor. Bazı küçük taşlar yerinden oynayıp dengenizi kaybetmenize, bileğinizin burkulmasına sebep olabiliyor. Burada bir turistin sene başında düşerek öldüğünü daha sonra üzülerek öğreniyoruz.
Bu zor parkuru bitirip Chalaadi Buzulunun yanına gittiğinizde ise tüm yorgunluğunuzu alacak manzara ile karşılaşıyorsunuz. İlk başta buzulun yukarlarda olduğunu zannetmiştik. Ancak yakınına gittiğimizde buzulun hemen yanında olduğumuzu, üst kısmı toprak ve taş parçaları ile kaplı olduğundan kara parçası zannettiğimizi fark ettik.
Buzulun önünde mağara ağzı gibi görülen kısım aslında buzulun içinden nehrin çıkış yeri ve hemen üstünde bir çatlak bulunmaktaydı, belli ki bir müddet sonra o kısım koparak düşecekti. Yanına kadar gidip seyrettiğimiz
buzuldan bir müddet sonra parçalar kopmaya ve tabii ki o parçalar ile birlikte üstündeki taşlar da düşmeye başlayıp tehlike arz edince bir miktar uzaklaşmak zorunda kaldık.
Bu mevsimde erime dolayısıyla buzulun görüntüsü sürekli değişmekteydi. Kısa bir müddet sonra olay tersine dönecek ve buzul tekrar büyümeye başlayacaktı.
Buzulun yanında bir müddet vakit geçirdikten sonra bu zorlu parkuru nasıl tamamlayacağımız konusunda düşünmeye başladık. Gerçekten çok yorulmuştuk. Ama dönüş yolu korktuğumuzdan daha kolay oldu. Çok yorulmamıza rağmen en çok beğendiğimiz yerlerden biriydi; Chalaadi Buzulu
TETNULDİ DAĞI;
Buzul gezisi bizi biraz korkuttuğundan ertesi günü erken saatlerde, Tetnuldi Dağına gitmeyi planladık. O gün otelde bizi götürecek herhangi bir görevli olmadığından taksi çağırdık. Mestia da bu tür geziler için Mitsubishi marka, dört çeker, 7 kişilik minibüs ile jeep arası araçlar kullanılmakta, ancak içi konforlu ve koltuklar çok rahattı. Hemen belirtmeliyim ki Svanca (*) konuşan şoförümüz de güler yüzlü ve tecrübeliydi.
Telesiyejlerin bulunduğu yere kadar nisbeten kolay ve manzaradan dolayı zevkli bir yolculuk yaptık. Şansımıza telesiyejler çalışmıyordu ve bundan sonraki kısmın bir bölümünü araba ile geri kalanını yürüyerek tamamlayacaktık.
Araba ile yolun belli bölümüne kadar rahat geldik ama sonrasında zorlaşmaya başladı ve şoförümüz 4 çekere alarak sürmeye devam etti. Buna rağmen birkaç kez motor çok ısındı ve kenara çekip soğumasını bekledik. Burada yüksek ve dört çeker bir araç olmadan çıkmak oldukça zor.
Şoförümüzün bizi bıraktığı noktadan sonrası çok fazla olmamakla birlikte sürekli yükselen tarzda bir yokuştu, ara ara dinlenerek yürüyüşümüze devam ettik.
Tetnuldi Dağı 4858 metrelik yüksekliği ile dağcıların yeni gözdeleri arasına girmiş durumda. Yaz, kış zirvesi karla kaplı olduğu için tırmanılması zor bir rotadır. Üzerinde Adishi buzulu gibi buzullar olduğundan, kayak mevsimi 6 ay kadar sürmekteymiş.
Mestia dan 15 km kadar uzaklıkta olan Tetnuldi nin haç dikilen kısmına kadar yürüyerek çıktık. Burada biraz dinlendikten ve fotoğraf çektikten sonra aşağıya şoförümüzün beklediği yere kadar inişe geçtik. O gün de çok yorulmuş ama zevkli vakit geçirmiştik.
( Buraya gelip iz bırakanlar da olmuş. )
Bu yorgunlukların üstüne sakın gidip otelde yattığımızı sanmayın. Erken vakitte dönmüş isek gezmediğimiz yerleri keşfetmeye devam ediyor, akşamları ise önceden yaptırdığımız rezervasyonlarla genelde geleneksel yemek ve müzik yapan restoranları tercih ediyorduk.
(*) Svan dili; tıpkı Ubık’ça gibi kaybolma eşiğindedir.