CUSCO ( PERU ) – EMEL FIRATLI
CUSCO ( PERU ) – EMEL FIRATLI
Güney Amerika gezimizde Lima şehri sonrası, 20 ekimde gece saat 2’ de uyanıp 3’te kahvaltıya indik ve saat 4’de otelimizden ayrılıp yola çıktık. Corc Chavez hava alanından LC Peru hava yollarına ait özel uçak ile Cusco yolculuğumuz başladı. Sadece bizim grubu taşıyan uçakta bir hostes görevliydi ve rehberimiz Şehnaz hanımın daha
önceki mesleği hosteslik olduğundan hemen olaya el koydu .Türkçe hizmet veren personelimiz ile gerçekten çok zevkli bir yolculuk yaptık.Karlı And dağlarının üzerinden geçerek Cusco’ya vardık.hava alanında bizi bekleyen
otobüsümüze binerek Cusco’nun merkezindeki Garsilaso otele geldik ve gelir gelmez de coco çaylarımız ikram edildi.
Cusco 3416 metre yükseklikteki bir konumda olduğundan uçak Cusco’ya inmek için yükselişe geçiyor.Tabii bu yükseklikte oksijen azlığından dolayı baş ağrısı,baş dönmesi,boşluk hissi,halsizlik,mide bulantısı ve kusma gibi semptomların görüldüğü yükseklik hastalığı bazı kişileri etkileyebiliyor. Bu durumu önlemek için biz bir gün önceden Diazomid (etken madde:Asetazolamid) almaya başlamıştık. Ayrıca yerlilerin bol miktarda tükettiği coco yaprağı da tansiyonu ve kan dolaşımını düzeltiyor ve yüksekliğin getirdiği basınç farkını ayarlıyor.
Otelde bir müddet dinlendikten sonra Cusco gezimize başladık.İlk gittiğimiz yer Saqsaywaman
*Saqsaywaman:rehberimizin unutmayalım diye ‘seksi kadın’ olarak söylediği bu yer İnkalara ait.Ne olduğu tam olarak bilinemiyor fakat bir rivayete göre kale veya adak yeri olarak yapıldığı sanılan ancak nasıl yapıldığı hakkında pek fazla bilgimizin olmadığı bir yer. En büyüğü yaklaşık 130 ton olan taşların üst üste yerleştirilmesiyle oluşturulmuş. Yapıların altlarına ve köşelerine büyük taşlar yerleştirilip daha sonra bunların negatifi çıkartılıp üstüne konacak taş ona göre işleniyormuş.
Bu yapıların tam karşısında bu taşların kaynağı olan bir tepe var fakat buradan taş kullanılmamış . Yeni çalışmalar gösteriyor ki burada bir manyetik alan var ve pusula burada şaşırıyor.
Bölgede suların toplandığı kanallar sistemi mevcuttu.Büyük taşlardan birinin üzerinde puma pençesi resmi vardı yine yerel rehberimize göre başka bir yerde anka kuşunu andıranbir diziliş varmış ama ben benzetemedim zorlama gibi geldi
*İkinci gittiğimiz yer Tambomachay : Cusco’da İnka zamanının kutsal su mekanıdır.Doğal kayalar yontularak yapılan bu mekanda üçleme var ki bu da bize buranın kutsal bir yer olduğunu gösteriyor. Üst bölüm mumyaların
konduğu yer,arası gökyüzünü temsil ediyor.Ortadaki kısım yaşadığımız yeri, altta kalan bölüm ise yeraltını temsil ediyor.Burada akan su ikiye ayrılıyor fakat her ikisinden de eşit miktarda su geliyor.Bunlardan soldaki sonsuz yaşam iksirini (gençlik iksiri) sağdaki ise bereketi
temsil ediyor.Çok mineralli olduğundan içmememiz gerektiği söylendi ancak enerjisi çok yüksek olduğundan ellerimizi yıkadık (işin içinde gençlik iksiri var.)
Bu ikinci kısmı gruptaki bazı arkadaşlarla birlikte eşim de otobüste kalarak göremedi.Ertuğrul burada birkaç saat sarsıldı fakat çok şükür bununla atlattı. ( Yükseklik hastalığı nedeniyle )
Ziyaret ettiğimiz 3. Yer: Qenqo (Kenko) :Çok iri taşların arasından tünelden geçer gibi geçip mağara şeklinde bir yere geldik. Burası İnkaların kurban törenleri düzenledikleri, adakların sunulduğu yer. Ölüme geçiş buradan
oluyormuş ve burada hayvan,bitki veya insan kurban edilmekte imiş.Kendini veya bir yakınını kurban etmek büyük onur kabul ediliyor ve böylece bir sonraki yaşamda bir üst mertebeye geçiş oluyormuş.
* Daha sonra Cusco’yu kuşbakışı görebileceğimiz tepeye gittik,burada bir İsa heykeli de vardı.Cusco şehri kurulurken şahin başlı bir pumanın vücudu şeklinde inşa edilmiş.İnka uygarlığının tarihi ve kültürel başkenti olduğundan Unesco dünya mirsaı listesinde yer alıyor.
*Sırada ‘Qorikancha’ yani güneş tanrısı İnti’ye adanmış güneş tapınağı var. İnkaların altın sütunlarla süslediği güney duvarını altınla kaplayarak inşa ettikleri güneş tapınağını İspanyollar buraya geldiklerinde yıkıp yağmalıyorlar ve altınları Sevilla’ya gönderiyorlar.Tapınağın yerine Santa Domingo kilisesini yapıyorlar.Şimdi ikisi iç içe .İnka
mimarisinden eğimli duvarları ve trapezoidal kapılardan başka orijinal bir şey kalmamış.Bu tapınak içinde
ay,yıldız,ışık ve şimşeği gösteren altın bir plaka ve yıldızları gösteren resim de var.Bugünün şartları ile İnkaların bir duvarı restore edilmiş fakat orijinali kadar güzel ve düzgün yapmayı becerememişler.
Günlük gezimizi tamamladıktan sonra otelimize döndük.Akşam yemeğini yerel bir restorantta alacaktık ve o zamana kadar da epey bir vaktimiz vardı.Otelden çıkmadan odamıza radyatör getirdiler Gerçi daha hava çok güzeldi ama gezi öncesi okuduklarımdan geceleri Cusco’nun soğuk olduğu gece-gündüz arası ısı farkının fazla olduğunu anımsadığımdan her ihtimale karşı radyatörü çalıştırıp odadan öyle ayrıldık.Meydandaki dükkanlardan koko çayı,şekeri,magnet,burayı hatırlatacak bazı objeler ve ben çok sevdiğim ,nazca çizgilerinden sinek kuşu figürünün olduğu gümüş kolyemi satın aldık.
Cusco gerçekten çok güzel bir şehir.Tamamen otantik olup her yerde kolonyal dönemden kalmış avlulu binalar,ahşap işlemeli ,cumbalı balkonlarla süslü yapılar var.Dar sevimli taş döşeli yollara sahip ve her yerde
İnkalar’dan kalan taş bloklara rastlıyorsunuz.İnkaların başkenti Cusco’da daha fazla kalmayı sokak sokak gezmeyi ,sokaklarında kaybolmayı çok isterdim ancak ertesi gün Maçu Piçu gezimiz vardı ve öbür gün de buradan ayrılıyorduk o yüzden kalan her anımızı değerlendirmek için çok renkli ,kalabalık Plaza de Armas meydanını dolaşmaya başladık.Meydanın ortasında heykelli bir havuz var ,kiremit renkli ve görünüşü çok güzel olan katedral
meydana hakim durumda .Biz meydana gittiğimizde içeride ayin vardı ve bu nedenle içeri giremedik o yüzden sadece dışarıdan resimleyebildik. Aynı meydanda bir de kilise mevcut adı da ‘Compania de Jesus’.Biz meydanı gezerken bando gösterisi başladı.Bir müddet de onu izledik ve hava kararınca otelimize dönüp kararlaştırılan saatte çok yakın
bir yerel restoranta gittik.O günkü menüde mevcut olan Kino çorba çok hoşumuza gitti(pek çok sebzenin karışımından oluşan hoş bir çorbaydı) Restorantta canlı müzik de vardı(paça mamayı hepimiz çok sevdik ve her yerde bizim istek parçamız oldu.)
Biz restoranttan çıktığımızda hava epey serinlemişti,otelimize döndüğümüzde ise bizi sıcacık bir oda bekliyordu.Bu sıcak odaya rağmen 3 kat battaniye hiç de kalın gelmedi.