İSVİÇRE ( JUNGFRAU ) – EMEL FIRATLI

İSVİÇRE (EMEL FIRATLI)

İsviçre, doğal güzellikleri açısından masallara ev sahipliği yapmayı hak eden bir ülke. Yeşilin envaı çeşidi yanı sıra  dağlar bakımından da çok zengin ve bunlar sayesinde yaz kış çok sayıda turisti ağırlıyor.

İsviçre özellikle kış sporları için her türlü imkânı sunan, altyapısı ve tesisleriyle neredeyse yılın yarısında kayak yapılmaya müsait olan bir huzur ülkesi.  Özellikle de Alman ve Fransız sporseverleri paratoner gibi kendine çekiyor. Dağların çok dik olan bölümlerinde bile çekişli trenler, teleferikler ile ulaşım sağlanıyor.

İsviçre’nin dağ trenleri gerçekten çok ilginç ve sunduğu manzaralar şüphesiz ki çok güzel. Fakat içlerinden birisinin öyle bir rotası var ki; bu bence İsviçre’nin olmazsa olmazlarından;” Jungfrau’ya çıkmak”.

1_600x433

Böylece Avrupa’nın en yüksek noktasına daha doğrusu zirvedeki tren istasyonuna ve tren yoluna ulaşmış oluyorsunuz. Doğrusunu söylemek gerekirse 3571 m yüksekteki bu zirveye çıkış biraz zor ama inanın bana buna değiyor.

2_600x450

Bu zirveye çıkmayı daha Türkiye’de iken planlamış ve o yüzden de uçaktan iner inmez havaalanında soluğu turizm bürosunda sonrasında da bilet satış noktasında almış ve hem Swiss Pass hem de zirveye özel tren biletlerimize ulaşarak işi garantiye bağlamıştık.

Otelimiz Zürih’te olduğu için çok erken saatlerde oradan  İnterlaken’e doğru yola çıktık (bu iki şehir arası 92 km’dir.). İnterlaken adından da anlaşılacağı üzere iki göl arasında kalan (Thun ve Brienz gölleri) bir kasaba. İsviçrenin Bern kantonuna bağlı olan bu kasabada kayak yapılmıyor ama etraftaki kayak merkezlerineulaşım  buradan sağlanıyor. Etrafta Eiger, Jungfrau, Mönch gibi çok güzel kayak tesisleri ve pistler var. Kayakçılar Kleine Sheidegg veya Eigergletscher’den etaplarına başlayabiliyorlar. İnterlaken kasabasına indikten sonra İnterlaken Ost istasyonundan tekrar trene binerek Lauterbrunnen, oradan Wengen daha sonra Kleine Sheidegg istasyonlarına ulaştık. Bu yolculuk esnasında masal dünyasında olduğunuzu hissediyorsunuz. Çok sevimli ve güzel evlere sahipler.

3_600x345

İsviçre dağ köyleri , yemyeşil bir tabiat ve yükseklerden akan şelaleler, dereler size inanılmaz anlar yaşatıyor.

Bu bölümdeki trenlerin bir kısmı gerçekten 45 derecelik açılar ile tırmanıyor çünkü hep yukarılara doğru yolculuk ediyorsunuz. O yüzden dişli sistem kullanılmış. Bizim bildiğimiz klasik rayların arasında bir de dişli ray var ve trenlerin kaymasını önlediği gibi yükseklere rahat çıkmasını sağlıyor.

Bu bölüme kadar İsviçre’nin altın anahtarı Swiss Pass işimize yaradı (ufak not: İsviçre’de eğer çok gezmeyi planlıyorsanız daha havaalanında mutlaka Swiss Pass almanızı öneririm. Başlangıçta çok pahalı gelebilir ama müthiş rahat geziyorsunuz ve sonuçta da karlı çıktığınızı görüyorsunuz.).

Bundan sonraki kısım ise yani Kleine Sheidegg ile Jungfrau Top of Europe arası çok özel bir deneyim ve burası için hatırı sayılır miktarda para ödeyerek bilet almanız gerekiyor. Biz buranın biletini de havaalanında Swiss Pass ile birlikte almıştık (işimizi şansa bırakmamak için; çünkü 2 gün spor etkinlikleri dolayısıyla turistlerin yukarı çıkışına izin verilmeyecekti ve bir güne fazla yığılma olacağından bilet bitebilirdi!

Bu kısım özel bir deneyim demiştim çünkü zirveye çıkan yol tamamen dağın içine yapılmış, trenin geçebileceği şekilde bir tünel açılmış. 1912 yılında Alman ve Japon mühendislerin işbirliği ile yapılan gerçek bir mühendislik harikası. Düşünsenize tamamen Eiger dağının içinde dar bir tünelden tren ile zirveye çıkacaksınız

4_600x450

Yalan yok başta biraz gerildim hatta tüm koltuklara asılmış kusma poşetlerini görünce biraz da korktum. Fakat hareket sonrası hem tünelin yapım aşamasını anlatan video hem de duraklar sizi rahatlatıyor. Yol boyunca birkaç durak var. Bu duraklarda inip soluklanabiliyorsunuz ayrıca  dağa açılan pencerelerden de manzara seyredip fotoğraf çekebiliyorsunuz.

5_600x450

Ama ne manzara; Aletsch buzulunu ve Eiger dağının kuzey duvarını izleyebiliyorsunuz. (Buzul UNESCO Dünya miras listesinde).

6_600x450

Trenden indiğinizde bir restoran ile hediyelik eşya satan dükkânlar var. Asansöre binip 117 metre daha yukarı çıktığınızda ki saniyeler içinde çıkıyorsunuz ve  Spinx gözlemevinin olduğu platforma ulaşıyorsunuz.

7_600x439 8_600x450

Bu platformda Alplerin pek çok zirvesini ve Aletsch buzulunu seyredebiliyorsunuz. Burası 3571 merte yükseklikte ve gerçekten muhteşem bir manzara sizi bekliyor.

Dışarıya terasa çıkıp etrafta yürüyüş yapabiliyorsunuz.

9_600x451

Fakat hazırlıklı gitmek lazım; yaz ortasında aşağıda askılı t-shirtle gezerken burada kesinlikle kışlık mont, bot, bere ve eldiven olması gerekiyor

10_450x600

Bizim şansımıza hava çok soğuktu fakat güneşliydi yarım saat kadar yürüyüş yapıp etrafın ve manzaranın keyfini çıkararak, gözlerimize adeta  bayram yaptırarak, fotoğraflar çekerek çok zevkli zaman geçirdik ve iyi ki de yapmışız çünkü yarım saat sonra hava bozmaya ve her yeri bulutlar kaplayıp kar yağmaya başladı. Biz de içeri girip buzdan tüneller içinde gezinti yaptık.

11_600x450 12_600x450 13_600x450

İçerde farklı dizayn edilmiş bölümler de vardı.

14_600x450 15_600x450

Dönüşte amacımız farklı bir yoldan inip diğer rotayı da görmekti ancak bu kadar çok heyecan, atraksiyon ve yorgunluk sonrası yeni bir macerayı gözümüz kesmedi. Bildiğimiz yoldan tekrar dönüş yoluna koyulduk. Tabii ki pek çok anılarla birlikte.

16_600x450

İyi ki gitmişiz. İyi ki görmüşüz ve İyi ki yaşamışız.