SEYŞELLER-2 (Seychelles-Sainte Anne Marine National Park-Victoria- Long İsland-Cerf İsland-Round İsland-Moyenne İslanCachee İsland) -EMEL FIRATLI
SEYŞELLER-2 EMEL FIRATLI
Seyşellerdeki 2. Günümüzde Mahe Adasının yakınında, 5 km. kadar açığında bulunan ve koruma altında olan Sainte Anne Ulusal Deniz Parkına ayırdık. Burası, çoğunlukla mercan resiflerinden oluşan, birbirinden güzel altı adayı
kapsayan cennetten bir köşe. 1994 yılında kurulan ve koruma altına alınan parkta, bilet alarak ve rehber eşliğinde, alt kısmı cam olan, mercan resiflerini, renkli okyanus canlılarını gözlemleyebileceğiniz tekneler ile geziyorsunuz.
Adalara uğrayıp plajlarından faydalanıyor, şnorkel ile dalma keyfini yaşayabiliyorsunuz. Denizin altı ne yalan söyleyeyim beni hep ürkütmüştür. Ama bu gezide pek çok ilki yaşayıp, tekneden okyanusa atlamak, şnorkel ile deniz altını gözlemlemek gibi mükemmel etkinlere imza attım. Yine tekne ile giderken gerçekleştirdiğimiz balık besleme de hepimizin çok hoşuna gitti.
Altı adadan biri olan; Ste Anne beş yıldızlı bir otele sahip ancak devamlı yaşayan sadece yedi kişi varmış. Long İsland, hapishane adası olarak da anılıyor, bir dönem bu iş için kullanılmış. Ancak suçlular için bu cennet ada ceza değil de ödül olmuş ve çok rahat ve güzel yaşamışlar. Daha sonra kapatılmış. Seyşeller bir dönem sürgün yeri olarak da kullanılmış, onlardan biri de Kıbrıs Başpiskoposu Makarios.
Adalar arasında en güzellerinden biri olan ve deniz parkının ortasında yer alan Cerf adasında su altının rengârenk dünyasına şnorkel ile tanık olup, pudra gibi beyaz kumlarının üzerinde yürüyerek tadını çıkarttık.
Deniz Parkının diğer adaları; Round Adası, Cachee Adası ve Moyenne Adasıdır. Creole mutfağından oluşan öğle yemeğimizi Moyenne Adasında aldığımızdan en çok bu adada oyalandık. Bu adanın ilginç bir hikâyesi var. 1962
yılında, Brendon Grimshaw adlı iş adamı bu adayı satın alıyor ve sonrasında kendini buraya adayarak, düzenlemeler yapıyor. 16 bin bitki ve ağacın burada yetişmesini sağlayarak adayı bir botanik bahçesine çeviriyor. Tabii bu ortam
oluştuktan sonra ada pek çok hayvana da ev sahipliği yapıyor. Brendon Grimshaw’ın gerçekleştirdiği en güzel işlerden biri de, 120 kara kaplumbağasını adaya taşıyarak onların serbestçe dolaşmalarını, yaşamalarını
sağlamasıdır. Şu an adada 105 adet kaplumbağa bulunmaktadır. Bu arada belirtmem gerekir ki dünyanın en yaşlı kaplumbağaları Seyşeller’de yaşamaktadır ve yaşları 250-300 olanları vardır. Kabukları engebeli olanlar erkek, düz olanlar dişi oluyormuş. Halka sayıları da yaşlarının hesaplanmasına yarıyormuş.
Brendon Grimshaw’ın yıllarca verdiği emekler boşa gitmemiş, burası milli park ilan edilmiştir. Kendisi ölmeden önce
bu adayı halka bağışlamış ve ziyarete açılmış, yaşadığı ev müze haline getirilmiştir. 1962 de ölmüş, mezarı da adada bulunmaktadır. Fotoğrafta gördüğünüz 4 mezardan ilki kendine, 4. Sü babasına aittir. Arada kalan iki mezar ise eski korsanlara aittir.
Şimdi gelelim Seyşeller’in en büyük adası olan Mahe’ye ve orada yer alan başkent Victoria’ya. Limandaki gemimizden başkent Victoria’ya mesafe yakın olduğu için yürüyerek gittik. Şehir de kısa sürede gezilecek kadar küçük, hadi başlayalım tanıtıma;
Başkent adını Kraliçe Victoria’dan almaktadır.250 yıllık geçmişe sahip genç şehrin önemli tarihi binaları da genellikle o döneme aittir. Saat kulesinin olduğu ana meydan ve büyük caddesi olan Independence Caddesi üzerinde yer almaktadırlar. Yine bakanlık ve yönetim binaları da burada sıralanmış durumdadır.
1995 yılında açılan Ulusal Kütüphane Binası 1770 lerden başlayarak Seyşeller’in geçmişine ışık tutacak kitap, fotoğraf, edebi eserlere ev sahipliği yapmaktadır. Giriş serbesttir.
Altta fotoğrafını gördüğünüz Bicentennial Anıtı; Victoria şehrinin 200. Yılı anısına 1978 de yapılmıştır. Beyaz renkte üç çift kanattan oluşmaktadır ve ülkenin kökenleri olan, Afrika, Asya ve Avrupa’yı temsil etmektedir.
Yeni yıla çok az bir zaman kaldığı için her yerde Noel Baba ve kardan adam figürleriyle süslemeler yapılmıştı, yaz sıcağında yapay karlar ile yapılan süslemeler ilginç tezat oluşturuyordu.
Seyşeller Ulusal Tarih Müzesi şehrin ana meydanına yakın konumda olup 1964 yılında kurulmuştur. Önünde, Kraliçe Victoria döneminin anısına 1990 yılında porselenden yapılan üç katlı çeşme bulunmaktadır.
Ana meydanda bulunan saat kulesi, (Victoria Clocktower) 116 yıldır aynı yerde olup, başkentin simgesi haline gelmiştir. Londra’daki Vauxhall Köprüsü yakınında yer alan saat kulesinin küçük bir kopyasıdır. 1903 yılında Kraliçe Victoria’nın anısına dikilmiştir.
Doğa Tarihi Müzesi, girişindeki sevimli hayvan heykelleri ile hemen dikkatinizi çekecektir. Müzede Seyşeller’in fauna ve florası hakkında bilgi edinecek, jeolojik yapısı hakkında da fikir sahibi olacaksınız.
Başkent Victoria da 1982 yılında inşa edilen Şeyh Muhammed bin Khalifa Camii, küçük bir topluluk olan Müslümanlara hizmet vermektedir. Mont Flueri eteklerinde konumlanan sevimli cami yakın geçmişte restore
edilmiştir. Yüzde doksanı Hristiyan olan Seyşellerin, yüzde onluk kısmını Müslümanlar ve Hindular oluşturmaktadır.
Esplanade el sanatları satış merkezi, yerel hediyelik eşyaları rahatlıkla bir arada bulabileceğiniz, aynı cadde üzerinde yan yana sıralanmış ufak klübe tarzı dükkanlardan oluşmaktadır. Rengarenk boyanmış dükkanlar hoş bir görünüm sunmaktadır.
Önünde Seyşeller’in simgelerinin heykellerine yer veren bina şehrin Postahanesi. Biz her gittiğimiz yerden birbirimize kartlar atıyoruz, buradan da atmıştık. Ben bu metni yazarken henüz kartlarımız gelmemişti, bakalım ne zaman gelecek
Revolution Caddesi üzerindeki St. Paul Katedrali, Anglikan Kilisesi olup, orijinali 1859 yılına dayanmaktadır. Birkaç kez tadilat gördükten sonra 2001 yılında yeniden yapılmıştır.
1892 yılında yapılmış, 1990 da yenilenmiş olan Meryem Ana Katedrali, bir Katolik Kilisesi olup aynı zamanda Piskoposluğun da ana kilisesidir.