SZİGET FESTİVALİ-2018 ( BUDAPEŞTE-MACARİSTAN) – AYKAN AKTAŞ

 

 

SZİGET FESTİVALİ 2018 ( BUDAPEŞTE- MACARİSTAN ) – AYKAN AKTAŞ

Yoldaşım Mustafa ile beraber geçen seneki İnterrail gezimizde Macaristan’ı gezerken keşfettiğimiz ve gidebilmek için sene başından beri maddi manevi hazırlanmamızın ardından Sziget Festivali’ne erkenden alınan ucuz uçak biletlerimiz, çadırımız ve sırt çantamızla beraber yine düştük yollara. Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de Buda ile Peşte’yi birbirinden ayıran Tuna nehrinin ortasında, hemen şehir merkezindeki Obudai-sziget adasında yapılan

geleneksel sanat ve müzik festivali Sziget; her yıl olduğu gibi bu senede dünyanın her köşesinden gelen tek amacı eğlenmek olan dört yüz bin insanın bir haftalığına dünyadan ve sorunlarından uzaklaşıp freedom of island (özgürlük adası) içerisinde buluşmasına ev sahipliği yaptı. Hiç kimsenin içerisinde bulunup ta eğlenmeden veya hayatlarında

unutamayacakları anılara sahip olmadan ayrılacaklarına inanmıyorum. Küçük bir ada içerisindeki üç yüz bin genç, yaşlı, aile, çocuk ve evcil hayvanın sürekli olarak eğlendiğini gördüğünüz zaman sıkıcı biri olsanız bile keyif alıyorsunuz. Türk katılımcı sayısının hatırı sayılır derecede yüksek olmasına karşın Türkiye’de alıştığımız gibi maalesef sarhoş olup sorun çıkaran, sırf kavga etmeye gelmiş olan, genç yaşlı demeden herkese sarkıntılık eden tipleri neredeyse hiç görmüyoruz. Gerçek anlamıyla tam bir özgürlük adası, birbirinden çılgın kostümler, inanılmaz sıcakkanlı insanlar, önyargıdan ve ırkçılıktan tümüyle uzak beyinler tek derdinizi bir sahnedeki konser bitince

ötekine koşarak yetişmeye bırakıyor. Pop, r&b, edm, house, trance, rap, reggae, jazz, country, hardstyle, trap, folk gibi birbirlerinden epey farklı bir çok müzik türünü bulabileceğiniz 9 dan fazla sahne, birbirinden çeşitli tiyatro, sirk, ip gösterileri ve sahne şovu olan bir çok açık – kapalı mekan, sahnelerden ayrı küçük gece klübü tarzında adanın her bölgesinde bulabileceğiniz ve dans edebileceğiniz barlar, karaoke, ayak bilardosu, plaj voleybolu, bungee jumping, grup halinde dans dersleri, yoga alanları, müzik yapma,  t-sirtlere sziget baskısı basma, taş boyama, pankart

hazırlama, gibi sanatsal aktivitelerin yapıldığı büyük bir arazide çeşitli tahterevalli, izdivaç kabini, ödüllü bahçe oyunları gibi etkinlikler, saç tasarım kabinleri, Afrika örgüsü, simli makyaj çadırları, çeşitli sokak sanatları gibi sıkılmak için bir dakikanızı bile bırakmayan sayısız aktivite sizi bekliyor olacak. Adaya dışarıdan alkol hariç istediğiniz kadar yiyecek ve içecek sokabiliyorsunuz, ister konserve ister hazır yemekler olmak üzere ya da kendi

yemeğinizi bile pişirebiliyorsunuz lakin içeride yeme içme oldukça ucuz, sıradan Macaristan fiyatları festival diye çok abartılmamış gayet makul ve çok fazla çeşitte mevcut. Aynı zamanda içeride bir süpermarket olan Aldi de mevcut, süpermarketten alışverişinizi yapıp istediğiniz et, bacon, sosis, biftek gibi şeyleri hemen girişinde çok hızlı bir şekilde ücretsiz pişirip hardalı ve ketçabıyla size sunuyorlar, biz Türkiye’de et yemeyi özleyenler olarak genelde her gün kilolarca antrikot yedik. Ülkede et ucuz olunca başka bir şey gözümüz görmüyor, yaklaşık 1500 forinte yarım kilo et ile karnınızı doyurabilirsiniz. Aynı zamanda içeride bira 800 forint ama bardağınızı yere atmayıp bara geri

getirirseniz 700 forinte alabiliyorsunuz ki buda çevrenin temiz kalması için yapılmış ve işe yarayan harikulade bir uygulama, zaten festival alanında sürekli olarak çalışan bir sürü temizlik görevlisi olduğu için genelde temiz kalıyor ama içeride nedense hiç güvenlik görevlisi yok, bir yada iki kez denk geldim bunun nedeni de bir haftalık festival boyunca tatsız bir tane olayla bile karşılaşmamış olmam. İlk gün dahil adaya girişte on dakikadan fazla beklemedik kontrol çok sıkı olmasına rağmen çok hızlı işliyor bunun nedeni de girişte size özel verilen bileklikleri okutup giriyor olmanız, tıpkı içerideki market alışverişi, yiyecek ve içecekleri aldığınız gibi. İçeride para geçmiyor paranızı sadece forint olarak yada kredi kartı ile bilekliğinize istediğiniz kadar yükleme yapıyorsunuz ve içeride her şeyi bileklikle hızlıca ödüyorsunuz, buda doğal olarak içeride sıra beklemeyi minimalize ediyor. Festival alanından istediğiniz zaman girip çıkabiliyorsunuz, yürüme mesafesiyle 5 dakika içerisinde olan biri çok büyük 4 tane süpermarket var istediğinizi seçip ucuz yollu keyif yapıp içeri tekrar girebilirsiniz zaten marketlerde bunun farkında olduğu için

bahçelerine masa ve tuvalet  koymuş, binlerce insan bizim gibi arada bir çıkıp demlenip giriyorlar. Festival alanına kadar otobüs mevcut dilediğiniz hostelden yerler dolmadan rezervasyon yapabilir ucuz hostellerde de kalabilirsiniz dilerseniz bizim gibi festival alanındaki kamp yerlerinde çadırınızda festival ruhunu doyasıya yaşayıp farklı ülkelerden gelmiş komşularınızla kaynaşabilirsiniz. Festival alanında neyin nerde olduğunu bulmanız konser saatlerini takip etmeniz için festivalin akıllı telefonlar için uygulaması da mevcut işinizi çok kolaylaştırıyor. Festival kültürünü geliştirip adeta uluslararası bir geleneğin öncülüğünü yapan Macaristan’ a imrenmemek mümkün mü… Herkesin en azından bir kez olsun böyle şahane bir ortamda bulunmasını temenni ederim bir sonraki sene görüşmek üzere.

A.Aykan AKTAŞ