UZUN NAMLULU SİLAHLARIN KORUMASI ALTINDA KÜLTÜR GEZİSİ (ERTUĞRUL FIRATLI) – LÜBNAN

UZUN NAMLULU SİLAHLARIN KORUMASI ALTINDA KÜLTÜR GEZİSİ -LÜBNAN  Ertuğrul FIRATLI

Başlığı okuyunca kültür gezisine katılanların, öncelikli korunması gerekli kişiler olduğunu düşünmeyin. Olay Lübnan gezisinde başımıza geldi. Emel ile Ramazan bayramı tatilini değerlendirerek,  geziye çıktık. Gezinin ilk günü Beyrut panoramik gezisini tamamlamıştık. Ertesi gün gezide bir anormallik olduğu, belli oluyordu. Tur otobüsünde rehberimiz açıklama yaptı.  “ İki Türk Hava Yolları pilotları Şii bir örgüt tarafından kaçırılmış ve bu örgütün yaptığı duyuruda bütün Türkler in kendilerinin hedefinde olduğunu açıklanmış.  Bunun üzerine Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti bir açıklama yaparak, Lübnan a gidilmemesini, Lübnan da bulunanların ise acilen geri dönüş yapmalarını istemiş.”

Geri dönmek isteyenlerin bildirmeleri durumunda, yardımcı olacağını söyledi.  Lübnan a daha yeni gelmiştik, geri dönmeyi aramızda değerlendirdik, hiç kimse geri dönmek istemedi. İş de bundan sonra koruma timleri arasında turistik gezimiz başlamış oldu. Programda Bekaa vadisi gezisi vardı, daha sonra gazetelerde okuduğumuza göre kaçırılan pilotlarımızın Bekaa vadisine götürüldükleri tahmin edilmektedir yazıyordu. Biz farkında değildik ama Lübnan yetkilileri bunu bildikleri için, işi sıkı tutmuşlar. Otobüsümüzün önünde, iki koruma ve öncü arabası, arkada da bir bu kadar koruma bulunuyor ve öncüler sirenlerini çalıyor ve kırmızı ışıkta dahi bize yol açıyorlardı. Lübnanlı halk ne olduğunu anlamaya çalışarak, bize soru soran bakışlarla bakıyorlardı.

İlk gideceğimiz yer, roma dönemi kalıntılarının bulunduğu Baalbek idi. Buraya geldiğimizde kalıntıların yanında bulunan yerleşim yerinin Emniyet Müdürü bizi karşıladı. Her türlü önlemlerin alındığını, korkulacak hiçbir şeyin olmadığı yönünde konuşma yaparak iyi gezintiler diledi. Baalbek in pilotlarımızı kaçıran Şiilerin merkezi olduğunu öğreniyoruz. Belki de biz kalıntıları gezerken pilotlarımız, bize yakın bir yerlerde rehin tutuluyorlardı.

Buradan Emevi dönemi kalıntıların bulunduğu Anjar a hareket ettik.  Anjar da Ermenilerin çoğunlukta bulunduğu bir yerleşim yeri. Satıcıların çoğunluğu  Ermeni. Türkçe bildikleri halde konuşmuyorlar ve Türk olduğumuzu anladıkları için çok soğuk davranıyorlar. Burada da özel koruma timleri ile beraber, silahların koruması altında dolaştık.09.08.2013