AFRİKA’NIN İNCİSİ ZANZİBAR(ÜNSAL AKTAŞ)

Afrika’nın İncisi Zanzibar

ÜNSAL AKTAŞ

 

      Afrika anakarasına 35 km. mesafedeki Zanzibar Adası en son verilere göre 1,3 milyon civarındaki nüfusuyla Tanzanya’nın özerk statülü bir bölgesidir. Kendine özgü yönetim modelinde yerel parlamentosu, cumhurbaşkanı ve girişte gümrük uygulaması mevcuttur.

Geçmişte Tanzanya’nın adı Tanganika iken yapılan bir düzenlemeyle Tanganika ve Zanzibar isimlerinin karması olan Tanzanya adı benimsenmiştir. Tarihi seyir itibariyle İran’dan, Umman Sultanlığından gelenlerin yanı sıra yerel halk olan Svahili lerin ortak yaşama alanı olan adanın başkenti Stone Town ‘dır. Ada uzun yıllar (1503-1698) Portekiz hakimiyetinde kalmıştır. 1964’de yaşanan devrimle sultanlık yıkılmış bugün ki statüsüne kavuşmuştur. Pers kaynaklı olan adanın ismi “Siyahların Sahili “ anlamındadır. Esasen Zanzibar bir grup takımadanın ortak adı olup bunlardan en turistik olanı (Unguja) Zanzibar olarak anılmaktadır. Ada yaklaşık 65 km uzunluğunda ve 2460 km² yüzölçümüne sahiptir.

Adanın başkenti Stone Town 2000 yılından UNESCO Dünya Miras Listesine alınmış olup koruma altındadır. Stone Town’ da olmazsa olmaz gezilecek yerler arasında; müzikseverlerin özel ilgisine mazhar olan Freddie Mercury ‘nin doğduğu ev bu kentte olup müze olarak sevenlerinin ziyaretine açıktır.

Devasa incir ağacı 1911 yılında dikilmiş olup, fotoğrafçıların mutlaka uğrak yerini teşkil etmektedir. Zanzibar’ın kendine özgü daracık sokakları birbirine yaslanmış gibi duran taş evleri ile ve bilhassa bu evlerin oymalı, kakmalı, değişik objelerle bezeli kapıları gezen herkesi kendine hayran bırakmaktadır.

 

Yine kölelerin balık istifi misali ölüme terk edildiği odaları kapsayan St. Monica Yurt Binası ile Kaşif Livingstone’un de ağırlandığı ve bu isimle anılan bina ile Anglikan   Christ Church 1873 yılına kadar bilinen öyküsüyle ve mercan kayalarının yoğun olarak bulunduğu bir tepede inşa edilmiştir. Keza sultanların 1880 li yıllardan başlayarak Rezidans olarak kullandıkları Beit Al-Sahel günümüzde Saray Müzesi olarak hizmet vermektedir. Dört bir tarafı balkonla çevrili olan Beit el-Ajaib dört katlı olup, görülmesi gerekli bir tarihi mekandır. Bu arada Arap Kalesi (Portekizlilere karşı savunma amaçlı olarak inşa edilmiştir.) ile Fransız Misyonerlerin 1893-1898 yılları arasında inşa ettikleri Saint Joseph’s Roman Catholic Catgedral de mutlaka görülmesi gereken bir durak olarak hatırlanmalıdır. Stone Town limanı ve bilhassa yakınlarındaki olağanüstü balık pazarı ise müthiş bir gözlem ve fotoğraf mekanı oluşturmaktadır.

Adada mutlaka yapılması gereken etkinlikler ve ziyaret mekanları arasında Colombus Maymunları özel bir önem arz etmektedir. Adaya özgü ve koruma altındaki az sayıdaki bu maymunlar çok uzun kuyrukları, aşırı çeviklikleri ve zekalarıyla ünlü olup bulundukları ormana yaklaşık bir saatlik araba yolculuğu ile ulaşılmaktadır.

Adanın en güneyindeki Kizimkazi burnunda ise okyanusa açık müthiş bir plajda yüzgeçlerine tutunduğunuz yunuslar sizi unutamayacağınız bir tur sonrası yine sahile bırakmaktadır. Ancak başlangıçta adeta bir kibrit kutusu gibi sallanan teknelerle biraz açılmak gerekmektedir.

Zanzibar’dan Med-Cezir hareketlerinin boyutları insanı şaşırtacak seviyede gözlemleme imkanı vermektedir. Gündüz yüzebildiğiniz alanlarda geceleyin yüzlerce metre yürüyerek deniz kabuğu toplamak oldukça ilginçtir.

Zanzibar’da yapılacak olan bir diğer etkinlik de baharat kokuları arasında bu bitkilerin kendi yetişme ortamlarını gözlemlemek ve aromalarını teneffüs ederek Favuna ve Flora’yı keşfetmektir. Üstelik huzurun ve mutluluğun doğayla bu denli örtüştüğü samimi ve güler yüzlü Zanzibar insanlarının misafirperverliği de cabası…