ZİMBABWE – VİCTORİA ŞELALELERİ – EMEL FIRATLI

 

 

ZİMBABWE – VİCTORİA ŞELALELERİ – EMEL FIRATLI

Güney Afrika gezimizin etaplarından biri olan Zimbabwe’ye asıl ziyaret sebebimiz “Victoria Şelalesi” idi. Dünyanın en büyük ve etkileyici şelaleleri arasında sayılan ve Zambezi Nehri üzerinde yer alan Victoria, 1.708 metre genişliğinde ve perde tipi olup iki ülke arasında sınır oluşturmaktadır. Dünyanın en büyük sudan oluşan perdesidir. Sınırda dedik ya Şelalenin bir tarafı Zambiya’ya öbür tarafı da Zimbabwe’ye ait olup iki taraftan da görülebilmekte ve her iki ülkenin de turizmine olumlu katkılar sağlamaktadır. 108 metre yükseklikten düşen şelale,  İskoç kâşif David Livingstone tarafından 1989 yılında keşfedilmiş ve kendisi şelaleye Kraliçe Victoria nın adını vermiştir.

Zimbabwe nin “Victoria Falls” şehri yakınlarında “Mosi Oa Tunya Ulusal Parkı” içinde yer almakta büyük bir uğultu eşliğinde akmakta ve sürekli bir sis bulutu da bulunmakta, tabii bunun sonucu hiç eksik olmayan bir gökkuşağı bütün fotoğraflarda poz vermekte hatta bazen aynı kareye birkaç gökkuşağı da eşlik etmektedir. Sotho dilinde “Gök gürültüsü sağlayan duman” anlamına gelen Milli Parkın adı şelale için de kullanılmaktadır. Sadece şelale değil aynı zamanda doğa güzelliği ve sahip olduğu popülâsyonu ile de dikkat çekmektedir. Bu varlıklar içinde; vahşi yaşam türleri, kuş gözlemciliği yapılacak kadar zengin kuş türleri bulunmaktadır. Ülkedeki Milli parklarda “büyük 5” olarak adlandırılan; fil, gergedan, bufalo, aslan ve leoparın görülebileceği en iyi yaban hayatını barındırmaktadır.

Şelale turu boyunca gözlem yapabileceğiniz bazı alanlar oluşturulmuş. Bunlardan kiminde çok daha iyi seyir ve görüntü elde edebiliyorsunuz. Ayrıca pek çok aktiviteye de ev sahipliği yapmaktadır. Yürüyüş ve bot turları yanı sıra şelaleyi helikopter turu ile havadan keşfetmek de mümkündür.

Gün boyu süren şelale turu sonrasında günün yorgunluğunu atmanın en güzel yolu, Zambezi Nehri üzerinde gerçekleştirebileceğiniz, yaklaşık 2 saat süren tekne turu ve yine bu nehir üzerinde güneşi batırmak. Uğultu halinde gelen şelale sesine eklenen yaban hayvanlarının ve kuşların sedalarının eşliğinde doyumsuz manzara sunan güneşin batışı unutulacak gibi değildi ve maalesef bu eşsiz güzelliği fotolara yansıtmak imkânsız.

Boma akşam yemeği, yerel sanatçıların yaptığı davul ve dans gösterileri eşliğinde ve tamamen yerel mutfaktan oluşan en az dört çeşit yemeğin sunulduğu farklı bir gösteri. İlginç yarışmalar da yapılmakta, mesela bunlardan biri, kızartılmış böcek yeme yarışıydı ve yiyebilenlere hediye verilmekteydi.

Bu arada hemen belirteyim Zambiya ile Zimbabwe arasında iki ülkeyi birbirine bağlayan çelik köprü de şelalenin yakınında konumlanmakta.

Güney Afrika’nın kuzeyinde bulunan başkenti Harare olan Zimbabwe, 1980 yılında bağımsızlığını kazanmıştır ancak siyasi krizler, kötü yönetimler, kırılgan ekonomisinin getirdiği yaygın fakirlik, yolsuzluklar ve maalesef görevini kötüye kullanan yetkililer nedeniyle sıkıntılıdır. Tüm bunlara halkın büyük kısmını etkileyen HIV salgını da eklenince, önünde çok uzun bir yol olduğu ve işinin zor olduğu aşikâr. Üstelik sahip olduğu bunca doğal güzelliklere rağmen.