DOĞU’NUN DOĞUSUNDAKİ KADİM TÜRK YURDU; YAKUTİSTAN – ÜNSAL AKTAŞ
DOĞU’NUN DOĞUSUNDAKİ KADİM TÜRK YURDU; YAKUTİSTAN – ÜNSAL AKTAŞ
Yakutistan ( Saha Sire) Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu’na bağlı Türk kökenli özerk bir bölgedir. Yakut Türkleri kendilerine Saha adını verirler. Yakut’lar 900 yıl önce Orta Asya’dan kitle halinde kopup Lena nehri kıyılarına yerleşmişlerdir.
Yakutistan, Türk dünyasını oluşturan halkların en kuzey ve en doğusunda yaşayan grubu oluştururlar. 1632 yılında Saha ( Yakutistan) Ruslar tarafından işgal edilmiş; 1922 yılında Sovyetler Birliği’ne bağlı Yakut otonom Cumhuriyeti kurulmuştur
Başkenti Yakutsk olan bölgenin flamasının amblemi, elinde bayrak bulunan bir atlıdır. Sahaların ünlü ataları Kurıkan’lar, Orhun Yazıtlarında anılmaktadır. Şarkılarında, en önemli yeri Olonkha adında destan türünde bir eser oluşturur.
Yakutistan Cumhuriyeti, bütün Sibirya bölgelerinden en büyük ekonomik güce sahip olanıdır. Zengin elmas, altın, kömür, petrol ve doğalgaz yatakları vardır. İki resmi dil; Sahaca ve Rusça konuşulur. Cumhuriyet, Uzakdoğu federal bölgelerinde; en yüksek doğum ve en düşük ölüm oranına sahiptir.
Orman yangınları, son yıllarda aylarca sürmekte ve nihayetinde çoğunlukla kendi kendine sönmektedir. Buna rağmen, orman işleme sanayi %28.7 oranında bir büyümeye sahiptir. 3.103.000 km.karelik bir ülke için normal bir durum. 1,5 milyonu aşkın nüfusun % 40’ ını Sahalar oluşturmaktadır.
( YAKUT KÖYÜ )
Sürekli gece ve gündüz halini yaşayan ülkede Haziran’da Isık Al (Ak ) Festivaline çok önem veriliyor. (Sinek taarruzu için –yazın- tedbirli olunmalı ) Herkes bulunduğu yerleşim biriminde, belirlenen alanlarda Isık (ğ) Ak’ı kutluyor. Bu arada kadınlar, yaşamın her alanında aktif ve etkinler.
Uzun geceler uzun mevsim ( sezon)’e dönüşünce, güneş yetersizliği nedeniyle, kemik rahatsızlığı ( raşitizm) ‘ndan muzdarip gençler görülüyor.
( KOMUZ MÜZESİ )
Türkiyenin yaklaşık dört katı büyüklüğünde ki ülkede yapılması gerekli şart noktalar ve yöreler var. Başkentte, Komuz Müzesi ( bir tür milli ağız mızıkası), sebze- meyve hali ( iklime rağmen her şey mevcut), Buz Mağarası
(toprak katmanları çok ilginç – Rus Jeoloji mühendislerinin refakatinde ), Ulusal Müze, Altın-Mücevher-Taş Müzesi, Permoprost Araştırma Enstitüsü, Yakut Köyü ziyareti, Kam- Şaman gösterisi ( Mariyanna ‘nın restorantını
( MARİYANNA NIN RESTORANTI )
öneririm) ve tabii ki;tekne ile gidilen Lena Sütunları. Bu sütunlar, kilometrelerce sahile paralel oluşan ve Unesco Miras Listesine kayıtlı bir doğa harikası. Sahil dedim; zira Lena, adeta bir deniz. Plajlar, Limanlar ve her boy gemiden bahsediyorum. Sadece burası için, 21.000 km. gitmeye değer. ( İstanbul, Moskova,Novosibirsk, Yakutsk gidiş dönüş)
LENA SÜTUNLARI
Çır balığı mutlaka yenilmeli. Bu arada; Tay, Geyik, Somon, Ringa balığı da önemli. Çörni (yeşil/ siyah) çay ve kımız sürekli ikram ediliyor. Uygur, Kırgız, Özbek ve Kore mutfaklarında zengin restoranlarda hizmet sektörü oluşmuş.
(BUZUL )
İsimleri; Valentin, Andrey olsa da Türklük aidiyetleri yüksek. Mamut dişi( sertifikalı) ve pırlanta alış verişi avantajlı. Şamanizm; inanç sisteminin belirleyicisidir. Kaldığımız otelin adı; “Orta Dünya” idi. Huzurlu ve sakin insanlar. Ateş ritüellerini izlemek ilginç. Simgeler ( Saha güneşi ve saati ) ve ritüeller belirleyici ( Aktarmalı uçuşlarda-Aeroflot S/7 oluyor.)
(SAHA GÜNEŞ SAATİ )
Rakamların boyutunu, rezervlerin zenginliğini, doğanın büyüklüğünü ve büyüsünü, ufkun ve coğrafyanın derinliğin görmek, alabildiğince hissedip yaşamak için illa ki gitmek gerek…