MALE ( MALDİV ADALARI ) -EMEL FIRATLI

 

 

 

 

 

 

 

 

MALE    (MALDİV ADALARI ) – EMEL FIRATLI

Daha önceki yazımda da belirttiğim gibi Maldivler ; 2000 den fazla büyüklü küçüklü adadan oluşan bir ülke . Havaalanının yer aldığı ada ile başkent Male birbirine çok yakınlar. İkisi arasında 2018 yılında bitirmeyi planladıkları bir köprü yapılıyor. Yerlilerin söylediğine göre finansmanının  bir kısmını Çin karşılamış. Şu an havaalanına ulaşım tekneler , motorlar  ile sağlanmakta fakat köprü açıldığında büyük rahatlık olacak.

Male’de  Jetty diye adlandırılan ufak iskeleler yapılmış. Bunların bir kısmı havaalanı ile başkent arası ulaşıma ayrılmış . Yine bir kısmı da adalar ile başkent arası çalışan sürat motorlarına ayrılmış .Mesela bizim adanın motoru Jetty 6 numaraya yanaşıyordu.

Eğer dilerseniz kaldığınız adadaki otelin düzenlediği Male turlarına katılabilirsiniz. Genelde yarım günlük  şehir tanıtım turları yapıyorlar. Fakat bizim gibi yalnız gezme taraftarı iseniz resepsiyon ile görüşüp sürat motoru saatini ayarlamanız gerekiyor . Fakat şunu söylemem gerekiyor ki ; tur fiyatına gidiş dönüş ücreti ödüyorsunuz . Yarım gün sürecek tur ücreti için  kişi başına 115 dolar alıyorlardı. Biz yalnız gitmek istediğimizi belirttiğimizde; sabah havaalanına giden yolcularla beraber saat 8.30 da gidebileceğimizi, akşamüzeri de yine yeni gelen yolcularla saat 16. da dönebileceğimizi , fakat kişi başı 115 dolar ödememiz gerektiğini söylediler.Biz de kabul ettik ve ertesi sabah saat 8.15 de resepsiyonun önündeydik. Bize söylendiği gibi adadan ayrılan yolcular ile birlikte yola koyulduk. İlk önce havaalanına yanaşıp yolcular indirildikten sonra bizi 6 nolu jetty  de indirdiler.

Şehre doğru yürüdüğünüzde ilk karşılaşacağınız büyük binalardan biri başkanlık ofisi . Burası daha önce hapishane olarak kullanılıyormuş sonrasında hapishane fotoğrafını paylaştığım adaya taşınmış , bu bina da başkanlık ofisine çevrilmiş .

Yol üzerine mavi-beyaz renklerde sevimli  bir türbe bulunmakta ; Medhuziyaaraiy türbesi. Daha önce Budist iken Müslüman olan ve Maldivlere İslamiyeti  getiren kişiye aittir.

Yine mavi –beyaz renklerin hakim olduğu ve bu türbenin arkasında yer alan bina ise Theemuge olarak isimlendirilen eski başkanlık sarayıdır fakat  şu anda Maldiv adaları yüksek mahkemesine ev sahipliği yapmaktadır.

Buradan sonraki durağımız Male şehrinin  tarihi bölgesi . Burada görülmesi gereken birkaç eser yan yana bulunmaktadır. Bu bölgede bulunan tarihi cami ; Cuma camii  veya Hukuru Miskiiy camisi olarak adlandırılmaktadır.

İçeriye sadece Müslümanlar girebiliyor ve kıyafet seçiminize çok dikkat etmeniz gerekiyor. Bu caminin duvarlarında mercan bloklardan faydalanılmış fakat ilginç olanı hiç harç malzemesinin kullanılmamış olmasıdır. İç mekanda yine  mercan sütunlar kullanılmış  olup ahşap kısımlarda Hindistan cevizi ağacından faydalanılmış.Ahşap kirişler üzerindeki   kırmızı işlemeler benim çok hoşuma gitti . Unesco Dünya Mirası listesine girememiş ama geçici listede yer alan camiyi  o zamanın sultanı İskender (Sultan İskandhar) 1656 yılında

yaptırmıştır.Kendisinin kabri de hemen caminin girişinin sol tarafında bulunmaktadır.

Resimde görüleceği üzere bu kabrin yan tarafında mercan taşlarından oyma başka mezarlar da bulunmaktadır. Bunlar diğer sultanlar  ve ailelerine aittir. Cami ilk yaptırıldığında minaresi olmadığından 1677 yılında Munnaru olarak adlandırılan minare yaptırılmıştır. Maldivlerin ilk minaresi olup bunun  da yapımında blok mercan taşlarından faydalanılmıştır. 1984 yılında İslam merkezindeki büyük cami açılana kadar ezan bu minareden okunmuştur.

Bunların karşısında Mulee Aage olarak adlandırılan etrafı çevrili güzel bir bina vardır. 1907 yılında inşa edilmiş, ülkenin ilk cumhurbaşkanı 1954 yılında burada ikamet etmiştir. Şu an konut olarak kullanılmıyor fakat bir müddet ofis olarak hizmet vermiştir.

(Üstteki resim Wikipedia dan alınmıştır.)

Yeni durağımız İslam merkezi oldu.Burası içinde Maldivlerin en büyük camisi,konferans salonları,kütüphane ve İslam işleri  bakanlığını da bünyesinde barındıran bir kompleks şeklinde inşa edilmiş . içeri girmek serbest fakat kıyafet seçimine dikkat etmeniz gerekiyor .Merkez 1984 yılında açılmış ,aynı anda 5000 kişinin namaz kılabileceği caminin adı:Muhammet Thakurufaanu Al Auzam olup altın kubbesi ile dikkat çekmektedir.

 

Male’nin büyük ve meşhur meydanı Jumhoore Maidan olup burada büyük bayrak direği , mavi-beyaz rengi ve cam kaplı yüzeyi ile ulusal savunma bakanlığı(National Defence Force)binası, küçük bir park bulunmaktadır. Sahil kesimi ise turistlere yönelik düzenlenmiş olup adalardan gelen sürat motorlarının yanaştığı kısımdır.

Meydanı da gezdikten sonra balık ve lokal marketin olduğu kısma gittik (Fish Market-Local Market)Bunlar karşılıklı olarak yer alıyorlar ve gerçekten renkli görüntüler sergiliyorlar. Envai çeşitte ve büyüklükteki balıkları görmek , onların temizlenmelerini seyretmek büyük bir zevkti. O günün fiyatı ile bir kilo balık 2 dolar civarındaydı. Bu arada satıcılar çok sıcakkanlı insanlar,sürekli ikramda bulunuyor veya poz veriyorlardı.Pazarda kurutulmuş balık satışı da vardı. En ilginç olanı papalina benzeri çok küçük balıkların kurusunun çok fazla satılmasıydı.Tabii parçalanmış ve kurutulmuş büyük balıklar da satılıyordu. Abim ve Ertuğrul kurutulmuş balıkların tadına baktılar ve pek beğenmediklerini söylediler bu yüzden  ben denemedim. Bilmediğimiz çok farklı sebze ve meyve türleri  vardı. Satılanlar arasında çikolata diye sundukları ve tadına baktığımız şekerleme tarzı tatlılar ilginçti.Büyük boy puro şeklinde hazırlanmış bu tatlıları daha çok hediyelik diye satmaktaydılar. Ben pek beğendiğimi söyleyemem.

Çok acıkmıştık ve seçimimizi doğal olarak deniz ürünlerinden yana kullanarak Male’nin güzel restorantlarından birini  tercih ettik . Güzel yemek sonrası dinlenmiş ve enerjik bir şekilde gezimizin 2. Kısmına başladık. Bu sefer hedef ; Ulusal müze .

Giriş için kişi başı 2 dolar ödüyorsunuz ,fotoğraf makinası ile çekim yapacaksanız bir dolar da onun için alıyorlar. Büyük çantalarınızı emanet dolabına koyarak girebiliyorsunuz. Yalnız söylemeden geçemeyeceğim; zengin bir müze değil. Gezmemekle çok şey kaybetmiş olmazsınız . Müze içinde ; polis müzesi, pulların sergilendiği bir bölüm ve paraların sergilendiği bir bölüm bulunmakta.Onun dışında eski sultanlara ait tahtlar ,tahtırevanlar,bazı kişisel

eşyaları,resimler ,özel kap kacaklar sergilenmekte. Ayrıca eski telefon ,santral,ofis makinaları vs  ile Maldivlerdeki  mercan,kaplumbağa örnekleriyle birlikte bir balina fosili bulunmaktaydı. En ilginç objelerden biri üzerinde eski yazının bulunduğu taş blok idi . Bu arada belirtmek isterim ki Maldivliler 50 harfli tana alfabesini kullanıyorlar. Kelimeler Arapça gibi sağdan sola doğru yazilıyor ve bu dilin adı; Dhivehi . Maldivliler ve Hindistan’ın Minicoy adalarında bir kısım insan tarafından biliniyor