MONTREAL -1 ( KANADA ) EMEL FIRATLI

 

 

MONTREAL

Kanada’nın doğusundaki Quebec eyaletinin, başkenti Quebec ve yine aynı eyalete bağlı olan, Kanada’nın 2. Büyük kenti Montreal, gezmekten çok büyük keyif aldığım şehirler oldu. Quebec eyaletinde Fransa’nın ve Fransızcanın etkisini hemen hissediyorsunuz. Cadde, semt, bina isimlerinde, tabelalarda Fransızca yazılmasıyla geçmişteki adıyla; Yeni Fransa’da olduğunuzu anlıyorsunuz. Quebec şehrinde bu durumu daha yoğun olarak yaşıyorsunuz. Montreal, dünyanın her yerinden gelen insanlar nedeniyle kozmopolit bir yapıya sahip olsa da nüfusunun yarısı Fransızca konuşmaktadır. Quebec şehrini daha sonraya bırakarak bu yazımda sizlere Montreal’i anlatmaya çalışacağım.

montreal-1-a _640x161

Daha önceki yazılarımızda bahsettiğimiz Saint Lawrence deniz yolu üzerindeki bu güzel liman kenti aslında bir ada olup; St. Lawrens ile Ottawa nehirlerinin kesiştiği yerde konumlanmaktadır, St. Lawrens nehri iki kola ayrılıp tekrar birleşmekte, Montreal de ortasında yer almaktadır, güzelliğinin bir nedeni de bu olmalı. 80 km. uzunluğunda, 15 km. genişliğindeki bu nehir adası 500 km kare genişliğine sahiptir ve yaklaşık 1.8 milyon kişi yaşamaktadır.

Jacques Cartier in bu bölgeyi keşfetmesi sonrası Fransızlar buralarda etkili olmaya başlıyorlar. İlk kurulan şehir Qubec, Montreal daha sonra kuruluyor. Aslında Fransızlar burada ilk olarak misyoner bir şehir kurmak istemişler. Özellikle yerlileri de Hristiyan yapmak istediklerinden dolayı buraya çok fazla misyoner göndermişler. Sadece misyonerlerle kalmayıp,  aristokrat ve asker ailelerinin yetim kızlarını da eğitimden geçirerek göndermiş, yerlilerle evlendirmek suretiyle nüfus artışını hedeflemişler. Bu şekilde kayıtlı 1600 kızın getirildiği biliniyor. Bunların her birinin on civarında çocuk yaptığı da söylendi. Zaten bu nedenledir ki şehrin ilk adı; Villie Marie ( Meryem’in Şehri) dir. Daha sonra dağdan dolayı Montreal adını almıştır.( Dağa adını veren de buranın kâşifi Jacques Cartier olup Fransa kralı 1. François e saygı olarak bu adı vermiştir.) Bu amacın doğal sonucu olarak da çok fazla kilise vardır bu şehirde.

Ancak işler tam bekledikleri gibi gelişmeyip, İngilizlerin kışkırttığı ve kendilerini üstün gören İroqui’ler Fransızları ve onların müttefiki olan kabileleri zor durumlarda bırakmışlardır. Sadece İngilizler ve yerliler ile değil aynı zamanda Fransızlar arasında da çekişme yaşanmıştır. İlk kurulan Quebec şehridir ve kunduz ticaretindeki rekabet nedeniyle Montreal’in kurulmasını istememişlerdir. Kunduz ticaretindeki rekabet daha sonra İngilizlerin buralarda etkin konuma geçmesine neden olmuştur. Yerlilerden sonra; Fransızlar, İngilizler, İrlandalılar gelmiş daha sonra dünyanın her yerinden gelen insanlar ile renkli bir şehir olmuştur. Fransızcanın konuşulduğu, Fransa’nın etkisinin hissedildiği bu güzel şehir 2006 yılında “Unesco Tasarım Şehri” seçilmiştir. Ana dil, Fransızcadır fakat İngilizce büyük çoğunluk tarafından bilinmektedir.

montreal-1_640x437

Bu kısa bilgiden sonra hadi tanıtımına geçelim. İlk olarak, Place d’Armes den başlayalım. Şehrin en önemli meydanlarından biri olup burada en fazla dikkat çeken bina ise Notre Dame Kilisesidir. Yerinde daha önce de bir kilise bulunuyormuş ancak hizmet için yeterli olmadığına kanaat getirildiğinde yeni kiliseye başlanmış ve yaptıranlar da Sulpician tarikatına mensup olanlar. Yapımı; 1824 ile 1829 yılları arasına denk gelmektedir. Kilisenin mimarı olarak da Protestan ve İrlandalı olan James O’Donelli seçilir. Kilise, Gotik Revival denilen mimarinin güzel örneklerinden biridir.  Dışardan ve içerden gözlemlenen kemerli yapı gotiğe benzese de burada uygulanan balkonlu yapı bu mimariye tersdir. Genelde kiliseler haç şeklinde dizayn edilirken burada dikdörtgen bir yapı söz konusudur.

montreal-2_390x480

montreal-3_360x480

montreal-5_640x480

Kilisenin mimarı anlatıldığına göre ölmeden önce Protestanlıktan Katolikliğe geçmiş,  normalde Protestan kişinin Katolik kilisesine gömülmesi mümkün değil, ancak kendisi tarikat değiştirdiği ve buranın mimarı olduğu için buraya gömülmüş.

montreal-7_640x480

Daha önceki kilise, Anglikan Kilisesiymiş ve çan kulesi yüksekmiş, o yüzden Fransızlar bu kilise yapılırken çan kulesinin Montreal’in en yüksek yapısı olmasını istemişler.

montreal-9_640x480

Burası, bir Fransız Kilisesinden çok İngiliz Kilisesine benzediğinden 1880 ler civarında yeniden elden geçirilip renkli yapı elde edilmiş. Eskiden pencere varken ve doğuya bakarken ayin sırasında insanlar rahatsız oluyormuş. O yüzden altar kısmı yeniden düzenlenip pencere olan yere duvar ve freskler yapılmış. İçerisinin karanlık olmaması için vitraylar kullanılmış. Quebec ve Katolik tarihi ile ilgili vitraylar kullanılmış. Bunlardan biri de daha sonra Montreal Tepesi  ile ilgili kısımda anlatacağım, tepeye haç dikilmesi olayını canlandıran vitraydır.

montreal-10_640x456

Kilisenin orgu ilginç olup, 6700 borusu vardır. Bu arada ilginç bir bilgi; bu orgu 40 yıldır aynı kişi çalıyormuş.

montreal-8_407x480

Kilise önemli olaylara da ev sahipliği yapmış; Selin Dion burada evlenmiş mesela, Kanada’nın şimdiki başbakanı Trudo nun babasının cenaze (   baba Trudo da o dönemin başbakanı ) töreni burada yapılmış ve törene gelen Fidel Castro ile Jimmy Carter yan yana oturmuşlar.

montreal-6_360x480

Arkada küçük bir şapel var fakat oraya dua edenler dışında girilmiyor. 1978 de bir yangın sonucu bu şapel tamamen yanmış fakat yangın kiliseye sıçramamış. Daha sonra şapel tekrar yapılmış. Evlenmek isteyenler buraya çok rağbet ediyorlarmış.

montreal-11_383x480

Meydanda, Kiliseye bakar tarzda konumlanmış heykel; Paul Chomedey de Maisonneuve ye ait olup kendisi, Montreal in kurucusu ve ilk valisidir. Heykel; Louis Philippe Hebert tarafından yapılmıştır. Ayrıca bronzdan, Jeanne Mance, Raphael Lambert Closse, Charles Lemoyne ve bir Iroquois yerlisi yer almaktadır.

montreal-12_360x480

montreal-13_360x480

montreal-14_640x480

montreal-4_640x480

Meydanda, her dönem ve her çeşit mimariden örnekleri gözlemleyebileceğiniz önemli binalar yer almaktadır. Montreal’in en eski binası olan; Saint- Sulpice Seminary (1687) bunlardan biri olup hemen Kilisenin yan tarafında

montreal-15_640x480

bulunmaktadır. Yine Kanada’nın en eski bankası olan Bank Of Montreal, meydanın diğer önemli binalarından biridir. ( Kuruluş tarihi;1817 ) Mimari olarak Roma daki Pantheon a benzer bir yapıya sahiptir. Bu yapısı ve kubbesi ile hemen dikkat çekmektedir.

montreal-16_640x480

Alandaki diğer binalardan biri de ilk kez asansörün kullanıldığı sigorta binasıdır. ( New York Life İnsurence Building – 1887 )  yanında ise; düğün pastası olarak ad taktıkları; Aldred Building bulunmaktadır.

montreal-18_360x480

Hemen yakında da Bank National bulunmaktadır. Bank National’in  olduğu cadde aslında eskiden bankacılık sektörünün kalbinin attığı yer olup tüm bankalar burada imiş. Fransız sermayesini yürüten tek banka da; Bank National .Diğer tüm banklalar 2. Dünya savaşı sonuna kadar hep İngiliz Anglafon çalışanlar tarafından yönetilmiş. Fransızlar genellikle ticaret ve bankacılık işlerinden uzak kalarak, öğretmen, mühendis, doktor, din adamı gibi mesleklere eğilmişler. Buraya eğitimli olmayan ama ticareti bilen İngilizler gelerek finans işlerini ellerine almışlar. Şehir geliştikten sonra, tüm bankalar buradan taşınmış ancak geleneklerine bağlı olduklarını göstermek amacıyla Fransız Bank National burada kalmayı tercih etmiş.

montreal-17_640x480

Meydanda İngiliz ve Fransız çekişmesinin esprili örneği olan iki ilginç heykel bulunmaktadır. İngilizleri temsil eden ve kucağında köpeği olan adam; burnunu kaldırmış, biraz küçümseyerek Fransız Katolik Kilisesine bakmaktadır. Aynı şekilde Fransız kadın da; burnunu kaldırmış ve hoşlanmaz tarzda İngiliz Montreal Bankasına bakmaktadır. İşin ilginci; adamın kucağındaki erkek köpek ile kadının kucağındaki dişi kaniş her şeyden habersiz birbirlerine doğru atak yapmaktadırlar.

montreal-20_416x480

montreal-19_640x480

Buradan, Montreal şehrinin ilk kurulduğu yere dolayısıyla eski şehre geçelim; Pointe-a- Calliere ( Arkeoloji Müzesi ) nin olduğu yer özellikle seçilmiş. Burası 1642 de ayak bastıkları ve şehrin ilk kurulduğu nokta (Calliere de Montreal’in 3. Valisinin adı ) Burada, o zamanlar küçük bir dere varmış. Nehir bu bölgeye kadar geliyormuş daha sonraları doldurularak liman geri çekilmiş.

montreal-21_442x480

Arkeoleoji müzesi; Montreal şehrinin kuruluşunun 350. Yıl dönümünde açılmış ve bu alanda Kanada daki tek önemli müzedir. Çok fazla ziyaretçisi olup, kalıcı sergiler yanında belli dönemlerde düzenlenen farklı aktivitelere de ev sahipliği yapmaktadır. Bu alanda, fotoğrafta görülen bina; aslında Gümrük binası ancak şu anda müzenin bir

montreal-22_640x480

parçası olarak kullanılıyor. Yerde;  Büyük Barış Anlaşmasında yerli kabile reislerinin attığı imzaların kopyası sergilenmiş. Daha önce Ottawa Tarih Müzesinde anlattığım gibi, Fransızlar 36 yerli kabileyi bir araya getirip bir barış anlaşması imzalıyorlar. Bu anlaşmanın önemi hem yerliler ile Fransızlar arasında olması hem de yerlilerin birbirleri arasında anlaşmaya varmış olmasıdır.

montreal-23_640x480

Sevimli “Dedikoducular Heykeli”  Quebec’li sanatçı Rose-Aimee Belange ye aittir.

montreal-24_640x480

Montreal limanı açıldıktan sonra şehir önem kazanıyor ve ticaret gelişmeye başlıyor. Şehrin ilk açılan alış-veriş caddesi olan St. Paul, Viktoryen tarzdaki binalar ile dikkati çekmektedir. Fotoğrafta da görüleceği üzere bu tarzda;

montreal-25_640x480

montreal-25-b_619x480

aşağıdan yukarıya doğru pencerelerin boyutları küçülmektedir. En altta mağazalar olduğu için, büyük pencereler, bir üst kat üretim yapılan yerler olduğu için daha küçük, daha üsttekiler kendi yaşam alanları ve işçilerin yaşadığı bölümler olduğundan giderek küçülen pencereler tercih edilmiş. Bu arada liman tarafı depo, caddeye bakan taraflar ise mağaza olarak kullanılmış. Günümüzde ise; sanat galerileri, kafe ve restoran olarak hizmet vermekteler.

montreal-26_360x480

St. Paul Caddesinin en önemli binaları ise; Bonsecours Pazarı ve Notre-Dame-de-Bon-Secours Şapelidir.

montreal-32_640x441

montreal-27_640x480

Marche Bonsecours; Neo-klasik tarzda olup1847 yılına tarihlenen bu yapı, geçmişte çok hareketli ve canlı bir Pazar olarak işlev görürken, günümüzde daha çok sanatçılara ev sahipliği yapmaktadır.

montreal-28_640x480

Notre-Dame-de-Bon- Secours; Daha önce var olan ve Marquerita Bourgeoys için yapılan kilise, yangın sonucu yok olunca, 1771 yılında şimdiki kilise inşa edilmiştir.

montreal-29_619x480

montreal-30_626x480

montreal-31_360x480

Old Port of Montreal; Geçmişin eski limanı şimdilerde; eğlence, festival ve turizm merkezi haline dönüşmüş durumda. Yürüyüş, bisiklet ve paten parkurlarına da yer verilen alan, özellikle çocuklara hitap edecek tarzda dizayn edilmiş. Buradaki büyük dönme dolap, manzaraya ayrı bir güzellik katmaktadır.

montreal-33_640x418

montreal-36_640x411

montreal-37_640x480

St. Lawrence nehrinin süsü olan ve çelik yapısı ile hemen dikkatleri üstüne çeken; Jacques Cartier Köprüsü, bu bölgenin manzarasına ayrı bir güzellik katmaktadır ve yapımı 1931 yılına dayanmaktadır. Köprünün hemen

montreal-34_640x480

yakınındaki 192 basamaklı ve 45 metre yüksekliğindeki Montreal Saat Kulesi 1922 de denizde kaybolan denizciler anısına yapılmıştır. İngiltere’de yapılan saat hassas mekanizması ile ünlüdür.

montreal-35_640x466

Buradan, Montreal’in en güzel binalarından biri olan; Belediye Binasına geçelim. ( Hotel de Ville) Aslında daha önce mevcut olan ve 1872-1878 yılları arasında inşa edilen eski yapı, yangın sonucu yok olunca, 1926 yılında şimdi gördüğümüz bina inşa edilmiştir. Burası ayrıca Fransa başkanı; Charles de Gaulle nin balkona çıkıp “ Yaşasın Özgür Quebec “ diye bağırdığı ve akıllarda o şekilde yer alan binadır.

montreal-38_640x404

montreal-39_640x453

Belediye Binası, Jacques Cartie Meydanının hemen karşısında bulunmaktadır. Biz de bu şehrin en canlı ve turist

montreal-45_640x480

çeken meydanına geçelim. Bu meydandaki eski bina sahipleri burasının Pazar olması koşuluyla, binalarını bağışlamışlar. Gerçekten de ilk dönem Pazar yeri kurulmuş fakat daha sonra kaldırılmış. Şimdilerde sembolik olarak

montreal-43_640x480

montreal-44_640x480

küçük bir meyve- sebze satış yeri bırakılmış. Buranın önemli sahipleri şu an ressamlar ve gündüz açtıkları stantlarını gece kapattıklarında resimlerle süslü sevimli küçük kulübeler haline geliyor. Fon olarak da eski yeni Montreal

montreal-46_640x480

montreal-47_616x480

fotoğraflarından faydalanılmış. Meydan; satıcılarla, turistlerle,  şen şakrak genç gruplarıyla her an cıvıl cıvıl ve çok canlı. Burada dikkat çeken yapılardan biri de Nelson Sütunu olup üzerinde Amiral Horatio Nelson un heykeli bulunmaktadır ve yapım tarihi 1809 yılıdır.

montreal-40_327x480

montreal-41 _640x480

montreal-42_640x480

Otelimizin de bulunduğu Sherbrooke Caddesi ve çevresi müzelerin, McGill Üniversite binalarının olduğu, kafe, restoran, ünlü markaların ve alış-veriş merkezlerinin, otellerin olduğu gece ve gündüz yürümekten keyif aldığımız

montreal-48_640x480

her bir tarafına heykellerin serpiştirildiği zevkli bir caddeydi. Bu müzelerden biri, otelimize çok yakın olan McCord Müzesi; önce David Ross McCord tarafından oluşturulmuş, Kanada tarihi ile ilgili şahsi bir koleksiyon iken, McGill Üniversitesine bağışlanmış ve müze olarak halka açılmıştır.

montreal-49_640x420

Aynı cadde üzerindeki 1860 yılında kurulan, Güzel Sanatlar Müzesi; sadece Kanada tarihi ile ilgili değil, Afrika, Asya ve diğer dünya kültürleriyle de ilgili binlerce esere ev sahipliği yapmaktadır. Ayrıca pek çok ünlü sanatçının eserlerini

montreal-50_640x444

montreal-51_640x419

montreal-53_640x480

montreal-54_640x480

de barındırmaktadır. Eserlerin artmasıyla ilave binalar ile müze genişlemiş ve o kavşakta dörtlü bir kompleks

montreal-55_640x474

montreal-56_623x480

montreal-57_640x441

oluşturmuştur. Örneğin ilave binalardan biri, bitişiğindeki Amerikan Kilisesi, diğeri bu modern binadır. Ara sokak boyamasından bir örnek paylaşmadan edemeyeceğim.

montreal-60_640x480

montreal-59_640x480

montreal-52_640x480

montreal-62_360x480

Montrealdeki 4 Üniversiteden biri olan McGill Üniversitesinden Mont Royal Tepesi’ni anlatırken bahsedeceğimden burada onu atlıyorum.montreal-63_360x480

montreal-64_640x480

Sherbrooke Caddesini kesen sokaklardan birinde ki buraya birkaç kez yemek için gittik, sanatçı  Leonard Cohen e  ait duvar resmi çok ilgimi çekmişti, paylaşmak isterim.

montreal-58_640x464