REYKJAVİK ( İZLANDA – İCELAND ) – ERTUĞRUL FIRATLI

 

 

REYKJAVİK ( İZLANDA – İCELAND ) – ERTUĞRUL FIRATLI

reykjavik-1_640x480

Buzulları, volkanları, gayzerleri, şelaleleri, dağları ile çok çarpıcı bir ülke olan İzlanda’nın sakin ve sevimli başkentidir; Reykjavik. Kutup bölgesine en yakın başkent unvanını taşıyan şehirde, tüm ülkenin neredeyse yarısı yaşamaktadır. Ama hemen belirtmeliyim ki yürüyerek keşfedebileceğiniz ve bundan da büyük keyif alacağınız kolay bir kenttir.

reykjavik-2_640x480

Yarımada üzerinde konumlanan, okyanus manzaralı liman şehri, doğal güzellikler açısından da zengindir. 914 metre yüksekliğindeki Esjan Dağının eteklerinde yer alan şehrin içinden Ellidaar Nehri geçmekte,  ayrıca Tjörnin Gölünü de bünyesinde barındırmaktadır. Gölün etrafında güzel bir parka da sahip olan  şehirde suç oranı çok düşük olduğundan güvenli bir başkenttir. Keflavik Havaalanı, merkeze yaklaşık 48 km. uzaklıkta bulunmaktadır.

Mevcut kaynaklara göre; Viking Reisi Ingolfur Arnarsson, İzlanda’nın ilk yerleşimcisi ve kurucusu kabul edilmektedir. ( M.S 870 ) Ülkenin bağımsızlığını kazanması 1944 yılı olup Reykjavik’in başkent oluşu da bu tarihtedir. Dolayısıyla çok genç bir başkenttir.

reykjavik-3_640x480

Şehir gezimize ilk önce Perlan Müzesinden başladık. Aslında burası, Öskjuhlio Tepesi üzerinde, şehrin sıcak su dolaşımını sağlamak amacıyla yapılmış altı büyük tanktan oluşmaktadır.( Her biri yaklaşık dört milyon litre su kapasitesine sahiptir)  1990 yılında bu işlevinden vaz geçilmiş ve bu alan sergi merkezi ve müzeye dönüştürülmüştür. Üzerine ilave edilen cam kubbe ile görselliği arttırılmış, aynı zamanda gözlem güvertesi olarak da kullanılmaya başlanılmıştır.

reykjavik-4_640x480

Buzulların oluşumu, volkanların yapısı ve oluşumu, tektonik tabakaların yapısı, okyanusların yapısı gibi pek çok bilgiye interaktif olarak erişecek, öğrenmenin zevkine varabileceksiniz. Cam kubbeli bölümde, Reykjavik manzarası eşliğinde yemek veya kahve içmek gerçekten çok keyif alacaksınız.

reykjavik-5_640x480

Perlan’ın dışında bahçede yer alan ve İzlandalı sanatçı Porbjörg Palsdottir’e ait olan, dört parça bronzdan yapılmış “Dans” heykelleri buraya ayrı bir hava katmaktadır.

reykjavik-10_640x480

Hallgrimskirkja,

reykjavik-6_640x480

Daha sonra şehrin ve ülkenin en yüksek yapıları arasında sayılan, Evanjelik  Lutheran Kilisesi olan Hallgrimskirkja ikinci durağımız oldu. Şehrin simgesi olan Kilisenin yapımına 1945 yılında başlanmış, 1986 da tamamlanabilmiştir. Tasarımı Gudjon Samuelsson a ait olan kilisede mimarın, İzlanda’nın doğasından,  buzullarından, volkanlarından ama özellikle sütun bazalt  taşlarının yapısından esinlendiği söylenmektedir.

reykjavik-7_480x480

reykjavik-11_640x480

73 metre yüksekliğindeki kulenin tepesine asansör ile çıkılabilmekte ve şehrin manzarası seyredilebilmektedir. 6000 kişilik kapasiteye sahip Kilise adını, İzlanda’nın ünlü şair ve din adamı olan Hallgrimur Petursson dan almaktadır. Kilisenin içi son derece sade iken, en dikkat çeken bölümü 15 metre yüksekliği ve 25 ton ağırlığı ile Kilise orgudur.

reykjavik-8_480x480

Bu Kilise,büyük olmasına karşın Katedral değildir. Aşağıda anlatacağım, Parlamento Binası  yakınındaki 18. Yy.dan kalma Domkirkjan,  Lutheran Katedralidir.

reykjavik-9_480x480

Kilisenin önünde yer alan heykel, Kuzey Amerika kıtasına ilk ayak basan, İzlandalı kaşif  Leifur Eriksson’a ait olup Alexander Stirling Calder tarafından yapılmıştır. ABD tarafından 1930 yılında İzlanda Parlamentosunun 1000. Kuruluş yıl dönümü nedeniyle İzlanda’ya hediye olarak, kilise inşasından önce verilmiştir.

reykjavik-12_640x480

Kilise ziyaretinden sonra şehrin içinde yer alan Tjörnin Gölü ( kendi dillerinde Tjörnin; gölet anlamındadır ve burayı gölet olarak kabul etmektedirler)   etrafında keyifli bir yürüyüşün eşliğinde önemli binaların keşfini gerçekleştirdik. Pek çok ördek türleri, kaz ve su kuşlarına ev sahipliği yapan, kıyısında sevimli evlerin sıralandığı göl yakınında aynı zamanda önemli binalar da yer almaktadır. Reykjavik Belediye Binası, İzlanda Ulusal Galerisi ve Frikirkjan Kilisesi bunlardan bazılarıdır. Yazın piknik ve yürüyüş için tercih edilen göl, kışın donduğu için kış sporlarının yapıldığı alan haline dönüşmektedir.

reykjavik-14_640x480

reykjavik-13_640x480

Gölün hemen kenarında yer alan Reykjavik Belediye Binası, 1992 yılında açılmıştır. Özellikle içinde yer alan üç boyutlu büyük İzlanda haritası görülmelidir. Bina, farklı zamanlarda sergilere, sanatsal etkinliklere de ev sahipliği yapmaktadır.

reykjavik-15_640x480

Göl çevresinde yer alan önemli binalardan biri de; Parlamento Binasıdır. Austurvöllur Meydanında bulunan Parlamento Binası, 1881 yılında açılmıştır. Koyu renkte yontulmuş dolerit taşından yapılan bina, Danimarkalı mimar Ferdinand Meldahl tarafından tasarlanmıştır. Hatta binanın kuzey tarafında, Danimarka Kralı Christian IX.’un amblemi bulunmaktadır. Pencerelerini süsleyen; kuş, boğa, dev ve ejderha simgeleri dikkat çekmektedir. Geçmişte bina; Milli Kütüphaneye, eski eserler koleksiyonuna ve Ulusal Galeriye de ev sahipliği yapmıştır.

reykjavik-16_640x480

Daha önce Thingvellir yazımızda da belirtmiş olmamıza rağmen yeri gelmişken tekrar hatırlatmak isterim ki; Dünyada bilinen ilk ulusal parlamento, İzlanda’nın parlamentosu olan Althing dir. 930 yılında Thingvellir’da  kurulmuş, 1798 yılına kadar da toplanmaya devam etmiştir. 1881 yılından sonra da çalışmalar bu yeni parlamento binasında devam etmiştir. Parlamentoda 63 milletvekili görev yapmaktadır.

reykjavik-18_640x480

reykjavik-19_640x480

Gölün kıyısında yer alan Frikirkjan Kilisesi, 1903 yılında kutsanmış, Reykjavik Katedralinden 1899’da  ayrılan bir kısım cemaat tarafından kurulmuştur. Birkaç kez onarımdan geçirilen Kilise, yeşil çatısı ile hemen dikkatleri üzerine çekmektedir.

reykjavik-21_640x480

Yine bu bölgede yer alan Menningarhus; kongre ve konferans Merkezi olarak hizmet vermektedir. Göl çevresinde önemli binalar kadar sokak heykelleri de dikkat çekmektedir. Bunlardan biri de; “Bilinmeyen Bürokrat” olarak adlandırılan ve Magnus Thomasson tarafından yapılan, Belediye binası yakınındaki eserdir.

reykjavik-22_480x480

Parlamento binasının yanında ve onun gibi Austurvöllur Meydanında bulunan Domkirkjan, Lutheran Katedralidir ve Piskoposun İzlanda’daki merkezi burasıdır. Katedral, 18. Yy sonlarında neoklasik tarzda  inşa edilmiş, 1796 yılında açılmıştır.

reykjavik-24_640x480

reykjavik-23_640x480

Yine aynı meydanda, Parlamento binasının karşısında Jon Sigurdsson un heykeli bulunmaktadır. Kendisi, İzlanda’nın bağımsızlık hareketinde etkili olan ve Danimarka’dan bazı tavizler kazanılmasında emeği geçen ulusal kahramanlarından biridir.

reykjavik-25_640x480

reykjavik-26_640x480

İzlanda’da çok rağbet gören, sosisli sandviç satan “ Baejarins Beztu Pylsur” sokak yemekleri zinciri, Bill Clinton’un burada yemek yemesi ile daha da ünlenmiş, turistlerin yemek ve fotoğraf noktası haline gelmiştir. 1937 den beri hizmet vermektedir ve İzlanda’nın ulusal yemekleri arasında sayılmaktadır.

reykjavik-27_640x480

Sahil yolunda yaptığımız güzel yürüyüş sonrası, hedefimiz şehrin kültürel ve sosyal merkezi olan Harpaya gitmekti. Ancak yolumuz üzerinde dikkatleri çeken ve Reykjavik fotolarının vazgeçilmezlerinden olan “Sun Voyager” den bahsetmek isterim.  Jon Gunnar Arnason’un eseri olan ve İzlandalıların atalarına atıfta bulunan bu paslanmaz çelikten  gemi figürü deniz kenarında daha da anlamlı durmaktadır. Eser, güneşe övgüde bulunurken aynı zamanda ilerleme ve özgürlük temalarını da işlemektedir. Sanatçı tarafından 1986 da yapılan eserin açılışı, 1990 yılıdır.

reykjavik-29_640x454

reykjavik-28_640x402

reykjavik-30_640x480

reykjavik-31_640x480

Şehrin sosyal ve kültürel merkezi olan Harpa, konser salonu ve konferans merkezi olarak hizmet vermektedir. 2011 yılında açılan merkez, Olafur Eliasson ve mimarlık firmasının tasarımı ile çelik konstrüksiyon üzerine cam paneller ile kaplanmış ve İzlanda’nın bazalt kaya görünümüne benzetilmiştir.

reykjavik-32_640x480

reykjavik-33_640x480

“Harpa” ismi; İskandinav takviminde baharın ilk ayının adı olduğu gibi aynı zamanda “arp” anlamına da gelmektedir. Pek çok ödül alan merkezin içinde, dört büyük ve farklı dizaynlara sahip küçük salonlara sahiptir. En büyük salon, 1800 kişi kapasitelidir.

reykjavik-34_640x480

Harpa Konser salonu eski liman bölgesinde bulunmaktadır. Yine bu bölgede “ Horft Til Hafs” olarak adlandırılan ve İngi. P. Gislasoney tarafından 1997 yılında yapılan iki balıkçı heykeli dikkatinizi çekecektir.

reykjavik-37_480x480

reykjavik-36_640x480

reykjavik-35_640x480

Bu bölgede bulunan ve “ Minor” olarak adlandırılan lokomotif, açık havada sergilenmektedir. Yine eski  olan ve “Pioner” olarak adlandırılan bir diğer lokomotif de, denizcilik müzesinde yer almaktadır. Hemen belirtmem gerekiyor ki; halen İzlanda’da aktif demiryolu bulunmamaktadır. Bahsettiğim lokomotifler ise, 1913-1928 yılları arasında liman inşaatında kullanılmak üzere geçici olarak yapılan raylarda çalışmış, görevleri bitince de raylar sökülmüş, onlar da sergilenmek üzere kullanılmışlardır.

reykjavik-38_640x436

Harpa’nın karşı tarafında bir tepe üzerinde yer alan heykel  Ingolfur Arnarsson a ait olup kendisi mevcut kayıtlara göre M.S 870 yıllarında izlanda’nın ilk kalıcı yerleşimcisi kabul edilmektedir.

reykjavik-39_640x480

Reykjavikin dikkat çeken binalarından biri olan “ Hofdi” aslında 1909 yılında Fransız Konsolosunun oturması için planlanmış ancak daha sonra şair Einar Benediktsson un ikametgahı olmuştur. 1986 yılında önemli bir olaya şahitlik etmiş, ABD başkanı Ronald Reagan ile Sovyetler Birliği başkanı Mikhail  Gorbaçov   arasında  gerçekleşen zirve sonucunda soğuk savaşın sonu gelmiş, Hofdi evi de turistlerin gözde mekanı oluvermiştir. Pek çok ünlü konuğun burayı ziyaret etmesi ile de ünü daha da pekişen ev, günümüzde bazı resmi toplantılar için kullanılmaktadır. Ziyaret halka kapalıdır.

reykjavik-40_640x403

reykjavik-41_640x480

Evin önünde yer alan heykel; burada 1914-1917 yılları arasında yaşamış olan şair Einar Benediktsson a aittir. Sanatçı Asmundur Sveinsson un eseri olup 2015 yılında Hofdi evine yerleştirilmiştir.

reykjavik-42_640x480

reykjavik-43_640x480

İzlanda başbakanının evi de şehrin merkezinde yer almakta ve Stjornarrad olarak adlandırılmaktadır. İlginç olanı ise etrafının çevrili olmaması hatta hiçbir korumanın olmamasıdır. Geçmişinde 1770-1816 yılları arasında hapishane olarak kullanılmış, 1918 den itibaren de İzlanda Başbakanının konutu olarak  hizmet vermeye başlamıştır.

reykjavik-44_640x480

reykjavik-45_640x480

Bina önünde yer alan heykeller ise heykeltraş Einar Jonsson a ait olup biri; Kral Christian ıx ve İzlanda’nın ilk Başbakanı Hannes Hafstein a aittir.

reykjavik-46_640x480

reykjavik-47_640x480

reykjavik-48_640x480

reykjavik-49_640x480

Başkentin en canlı caddesi Laugavegur;  kafelerin, restoranların, sanat galerilerinin, dükkanların sıralandığı canlı, rengarenk bir ortam sunmaktadır. “Yıkama yolu” anlamına gelen cadde geçmişte İzlandalıların çamaşırlarını yıkamak için gittikleri kaplıca yolu olduğundan bu adı almış. Sadece burası değil ara sokaklarda da sık sık grafiti örneklerini görebilirsiniz. Rengarenk grafitiler şehre ayrı bir sevimlilik katmakta. Sadece grafitiler değil, Reykjavik’in renkli evleri de çok sevimli.

reykjavik-52_480x480

reykjavik-50_640x480

reykjavik-51_480x480

reykjavik-55_640x480

reykjavik-53_640x480

reykjavik-58_640x480

reykjavik-54_480x480

Ayrıca şehrin farklı noktalarında aniden karşınıza çıkan heykeller, sizi şaşırtarak güzel sürpriz yapmaktalar.reykjavik-56_480x480

En son paylaşacağım kare ise “Hegningarhusid” olarak adlandırılan İzlandanın en eski hapishanesine aittir. 1872 yılında kurulan taş yapılı hapishane, tuvaleti ve lavabosu olmayan 16 hücreden oluşmaktaydı. 1978 yılında tarihi mülk olarak kabul edilmiştir. 2016 yılına kadar da hapishane olarak görevini devam ettirmiştir.

reykjavik-57_640x480

Aşağıdaki fotoğraf da Reykjavik’in 1872 yılında açılan eski postane binasıdır.

reykjavik-59_640x480