ROMANYA TARİH MÜZESİ ( TRAJAN SÜTUNU ) – BÜKREŞ ( ROMANYA ) – EMEL FIRATLI
ROMANYA ULUSAL TARİH MÜZESİ- BÜKREŞ- ROMANYA – EMEL FIRATLI
Daha sonra paylaşmayı düşündüğümüz Bükreş Gezi yazısının öncüsü olarak bugün sizlere Romanya Ulusal Tarih Müzesinin tanıtımını yapmak istiyorum. Başkentin “eski şehir” bölümünde yer alan müzenin binası da tarihi bir eser olup “Paltul Po ş telor” olarak anılan eski Postane Sarayıdır. Neo-Klasik tarzda planlanan bina, köşeleri kubbeli olup 3 katlıdır.
1894- 1900 yıllarına tarihlenen bina, Alexandru Savulescu imzalıdır ve 8.000 metre karelik bir kullanım alanına sahiptir. 1970 yılında müze olarak kullanıma açılmış olup 650.000 den fazla esere ev sahipliği yapmaktadır. Burada; kalıcı sergilerin yanı sıra geçici sergilere de yer verilmektedir. Ama hemen belirtmeliyim ki maalesef tüm bölümleri açık olmayıp sadece belirli bölümleri ziyarete açık tutulmaktadır. Müzenin web sayfasından kapalı olan bölümleri sanal olarak gezilebilmektedir.
Müzenin bana göre en dikkat çekici kısımları; Romanya Kraliyet mücevherlerinin örnekleri ve Trajan Sütununun kopyası idi. Daimi kolleksiyonlar yanında sürekli değişen farklı temalı eserler ve objeler de sergilenmektedir. Daha sonra örneklerini paylaşacağım nişanlar ve madalyalar sergisi, Romanya Jandarma kıyafetleri ve oyuncak müzesi sergisi gibi.
TRAJAN SÜTUNU;
Aslını Roma’da gördüğümüz Trajan Sütununun kopyasını ve çok ayrıntılı sahnelerini yakından görmek Bükreş’te kısmet oldu. Tabii ki sütunun burada sergilenmesinin amacı Romenlerin ataları olarak kabul edilen Daçya ( Dacia ) Devleti ile ilişkili olmasıdır.
Dacia Devleti, M.Ö 650 yılında Transilvanya bölgesinde Traklar tarafından kurulmuştur. M.S 106 yılında ise Roma İmparatorluğu tarafından yıkılmıştır.( Dacia savaşları; 101-102 ve 105-106 yılları arasında gerçekleşmiştir.) Roma İmparatoru Trajan komutasındaki ordu, bu devleti topraklarına kattığından, adına Roma’da bir zafer sütunu inşa edilmiş ve “Trajan Sütunu” olarak adlandırılmıştır. Sütunun üzerinde sadece savaşa ait görsellere değil aynı zamanda Dacia Devletine ve Dacia halkının kültürel özelliklerini anlatan sahnelere de yer verilmiştir. Bu sütundaki sahnelerden Dacia halkına ve askerlerine ait pek çok bilgi edinilebilmektedir.
35 metre yüksekliğindeki Trajan Sütunu üzerinde 255 sahneye yer verilmiş, 2660 dan fazla figür canlandırılmıştır. İlk yapılan sütunun tepesinde, zaferi kazanan İmparator Trajan’ın heykeli bulunuyormuş fakat imparatorluk ortadan kalktıktan sonra buraya Aziz Peter in heykeli dikilmiş.
Müzeden edindiğimiz bilgilere göre bu kopya, masrafları Romen hükümeti tarafından karşılanarak 1934-1940 yılları arasında Vatikanlı ustalar tarafından yapılmıştır. Bükreş’e getirilme tarihi 1967 olup yapımında beyaz çimento ve mermer tozu kullanılmıştır. Sütunun kendisi 40 metre, kaidesi ise 5.48 metredir. Kopyası aslı ile birebir aynı boyutlardadır. Sahneler, spiral şekilde sütunu sarmaktadır. Müzenin merkezinde konumlanan sütun, 2-3 kata yayılmış olarak konumlanmaktadır. Salonda çepeçevre sahneler sergilenmekte, her birinin yanında ayrıntılı anlatımına yer verilmektedir.
Müzenin en ilgi çeken kısımlarından biri de daha önce söylediğim gibi antik çağlardan başlamak üzere yakın dönemlere kadar tarihlenen hazinelerin olduğu bölümdür. Buradaki eserler arasında;
*Agighiol hazinesi ( M.Ö 4. Yy )
*Peru hazinesi ( M.Ö 4. Yy )
*Velt hazinesi (5. Yy )
*Apahida hazinesi ( 5. Yy )
*Dinogetia hazinesi ( 11. Yy )
*Somaşeni hazinesi ( 5. Yy )
*Pietroasa hazinesi ( 5. Yy )
Ayrıca; altın kaplamalı incil, Kraliçe Mary nin tacı, Kraliçe Elizabeth in tacı, Daçyalılara ait altın bilezikler gibi çarpıcı eserler de bulunmaktadır. Yakut, pırlanta, safir, elmas ile işlenmiş takılar göz kamaştırmaktadır.
Bizim ziyaretimiz sırasında geçici olarak; Romanya’ya ve pek çok farklı ülkeye ait nişanlar ve madalyalar sergisi bulunmaktaydı. Ayrıca Romanya Jandarma kıyafetleri ve oyuncaklar geçici sergiler arasında yer almaktaydı.
OYUNCAK MÜZESİNDEN ÖRNEKLER;
ROMANYA JANDARMA KIYAFETLERİ SERGİSİNDEN ÖRNEKLER;
Bu yazımı, Bükreş’in önemli ve otantik restoranlarından biri olan Caru’cu bere den bahsederek kapatmak istiyorum. Burası Bükreş’in simgelerinden biri olarak kabul edilmektedir. 130 yıllık geçmişe sahip olan bina, aslında bira fabrikası olarak yapılmış. Neo-gotik tarzda inşa edilen fabrikanın mimarı, Zigfrid Kofczinski olup, ahşap oymaları, resimleri ve vitrayları ile çok dikkat çekicidir. Kendilerine ait özgün tarif ile hala üretmeye devam ettikleri bira, buranın favori içeceğidir. Romen mutfağından seçme örnekleri tadabileceğiniz restoranın binası günümüzde Tarihi ve Mimari anıt olarak ilan edilmiştir. Canlı müziğin de olduğu restorana talep çok yoğun olduğundan rezervasyon yaptırmadan gidilmemesi tavsiye olunur.